2 Şubat 2008 Cumartesi

GENÇLER

Gençlik her zaman kendinden önceki kuşakla anlaşmazlığa düşmüştür. Bizim ve bizden önceki gençliğin de ailesi ile, büyükleri ile birçok uyumsuzluğu vardı. Bu uyumsuzluk, genelde, serbest olmak, bazı şeyleri yapabilmek, kısaca özgürce davranabilmek içindi Gençlik ailesinden yapabileceğinden fazlasını istemezdi. Özellikle kentlerde yaşayan gençlik çelişkileri çok iyi görür, bundan ailesini değil bozuk düzenle sorumlu tutardı. Ülküsü olurdu. Bilinçli ve inanışlı idi. Mücadeleyi demokratik örgütlerle, sendikalarla örgütlü olarak yapardı.

Egemen güçler, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu bozuk düzenin değişmesine izin vermediler. Gençliğin toplumsal olaylarla değil başka şeylerle ilgilenmesi gerekirdi. Örneğin müzik, futbol, aşk yani egemen güçler için tehlikeli olmayan şeylerle. Eğer rahat yaşamak istiyorsan, eğer çok para kazanmak istiyorsan köşe dönecektin. Köşe dönmek için: Memur işini bildi. Rüşvet alabildiğine yaygınlaştı. Yolsuzluk arttıkça arttı. Ben kendimi kurtarayım da başkası ne olursa olsun düşüncesi yerleşti. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dendi. Bütün bu politikalar sonucu, insanlar kurtuluşun toplumla birlikte değil kendi başına olacağı inancına kapıldı. Ülkeyi yönetenlere, köşeyi dönenlere hiç kızmadı. Artık “ÜLKE NASIL KURTULUR” diye değil, “bende ne yaparımda köşeyi dönerim diye düşünmeye başladı.” Günümüz gençliği işte bu düşüncelerle yetişti. TV, magazin basın, her türlü yöntemle yapılan propagandalar sonucu gençlik tüketime yönlendirildi. Böyle yetişen günümüz gençliği;

Hiç sorunları yok. İş derdi, aş derdi yok. Gezmek, eğlenmek mi ? Hayır demezler. Sorumluluk olmayacak, Karışanı, girişeni olmayacak. İstekleri mi? Eh atla deve değil ya. Alt tarafı bir cep telefonu, olursa bilgisayar, bir de arabaya hayır demezler. Biraz da cep harçlığı verdin mi, daha başka ne istesinler ki? Cep telefonu 2 - 3 ayda bir değişmeli. Telefon parası mı? Canım o mecbur artık. Bilgisayar, yeni olmalı, müzik dinlenmeli, internet' e girilmeli, ki arkadaşla "ÇAD" yapılsın

Ancak milyonlarca dar gelirli aile gençliğin bu isteklerini nasıl karşılayacak? Gençlik bunu düşünmüyordu artık. Gençlik araba istiyor, cep telefonu istiyor. Gezmek, eğlenmek istiyor. İyi giyinmek, değişik giyinmek istiyor. Birçok aile çocuklarının bu isteklerini karşılayabilmek için ne kadar çaba harcarsa harcasın yerine getiremiyor.

Okuyan gençlik en iyi okullarda okumak istiyor. Bunun için pahalı dershanelerden, özel ders veren öğretmenlerden ders almak istiyor. Aileler çocuklarının isteklerini yerine getiremediği için üzülüyor, kahroluyor. Ancak gençler mazeret dinlemiyor. İsteği yapılıncaya kadar susmayan bir bebek gibiler. Gençler okumuyor. Araştırmıyor. Olduğunla yetinmek ama daha fazlasını elde etmek için çalışmak çaba harcamak gerektiğini akıllarına bile getirmiyorlar. Neden istediklerinin yerine gelmediğini bilmiyorlar. Kendi kurtuluşlarının toplumun refahı, zenginliğinin artmasına bağlı olduğunu bilmiyorlar. Ülkeyi iyi yönetmeyenlere karşı, rüşvete, talana, adam kayırmaya, yolsuzluklara karşı mücadele etmeden hiçbir şeyin düzelmeyeceğini bilmiyorlar. Düzene, ülkeyi yönetenlere, bozuk düzene değil büyüklerine kızıyorlar? Hiç sorunları yok. İş derdi, aş derdi yok. Gezmek, eğlenmek mi ? Hayır demezler. Sorumluluk olmayacak, Karışanı, girişeni olmayacak. İstekleri mi? Eh atla deve değil ya. Alt tarafı bir cep telefonu, olursa bilgisayar, bir de arabaya hayır demezler. Biraz da cep harçlığı verdin mi, daha başka ne istesinler ki? Cep telefonu 2 - 3 ayda bir değişmeli. Telefon parası mı? Canım o mecbur artık. Bilgisayar, yeni olmalı, müzik dinlenmeli, internet' e girilmeli, ki arkadaşla "ÇAD" yapılsın, .her türlü oyun olsun. Özellikle çok güçlü silahlarla oynanan savaş oyunları tercih edilmeli. Evin alışverişi, telefon, elektrik, su parası, taksitlerin yatırılması, öf kim uğraşacak onlarla. Ülke sorunları, dünya sorunları, işsizlik, pahalılık mı? Neden ilgilendirsin ki onları?

Mahalle baskısı, Malezya olur muyuz?, Türban, laiklik, işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, seçimler, cumhurbaşkanı kim olsun? Anayasa değişikliği, referandum, AB ye girelim mi? Irak savaşı, Orta doğu petrollerinin paylaşımı, petrol yasası, 2-B yasası, boğazdan geçerken tehlike yaratacak dev tankerler, zehir saçan yatağan termik santrali, küresel ısınma, ozon tabakasındaki delik gençlerin ilgi alanlarına girmiyor. Sendika mücadelesi, Siyanürlü altına, zamlara, yolsuzluklara karşı mücadele, mücadele ederken dayak yiyen, ıslatılan, köpeklere ısırtılan, biber gazı ile dağıtılan, göz altına alınan, tutuklananlar ilgilendiriyor mu gençleri? Kitap okumak mı? Aşk romanlarını bile kaç genç okuyor acaba? Sahi şimdiki gençler aşkı biliyor mu? Yoksa Aşk denince öpüşmek, birlikte yaşamak, birlikte yatmak mi anlıyor? İşsizlik, pahalılık, IMF, Dünya Bankası, iç borç, dış borç, nedir diye sorulsa kaçı cevap verir? "Çözüm nedir, sorunlar neden kaynaklanıyor?" desek kaçı cevap verebilir? Kapitalizm, sosyalizm, sosyal demokrasi, liberalizm, Küreselleşme, yeni dünya düzeni, tahkim, nedir? Desek kaçı bilebilir? ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR SÜPER. Bütün bu sayılanların onlara ne yararı var ki? Bütün bunları bilmeden, hiçbirine kafa yormadan, çalışmadan beyler gibi yaşayacak onlar.

Ancak bundan sonra işleri biraz zor. 2007

Hiç yorum yok: