17 Eylül 2008 Çarşamba

SUSURLUK

Susurluk sanıkları hakkında mahkeme kararını açıkladı. Yargılanan sanıklar kendilerine verilen cezaya hayret ettiler. Sanıklar suçlu olmadıklarına, görevlerini yaptıklarına inanıyorlar.
Susurluk kazasında açığa çıkan neydi?

Kamyonun çarptığı MERSEDES’ te, bir milletvekili, polis müdürü ve aranan bir suçlunun olduğu anlaşılmıştı.

Araçtan sağ kurtulan milletvekili Sedat BUCAK, ilk TV ye çıktığında Abdullah ÇATLI' yı tanıdığını söylüyor, daha sonra ise “onu başka isimle tanıyordum” diye ifadesini değiştiriyor.

Bu olaydan sonra olaylar çorap söküğü gibi gelişti. Fotoğraflar, ilişkiler, yapılanlar medyada yer aldı.

Peki ne olmuştu?

Neler açığa çıktı?

Terörizmle mücadele adına yapılan hukuk dışı uygulamalar.

Bazı kişiler kimliği meçhul kişiler tarafında öldürüldü.

Üstelik öldürülen bu kişiler bırakın öldürülmeyi kendilerine ulaşılması bile çok güç olan ve yasadışı milyonlarca parayı kontrol eden kişilerdi.

Ayrıca, Devlet adına çalıştıklarını ve görevlendirildiklerini söyleyenler, bu yetkilerini kendi çıkarları için kullanmışlar, yasadışı işler, kaçakçılık yapmışlardı. Nereden alındığı ve kime verildiği, nerelerde kullanıldığı belli olmayan silahlar da vardı.

Bütün bunları yapan kişiler üst düzey bazı yetkililer tarafından korunmuş ve kollanmıştı. Kendilerine hiçbir şey olmayacağı söylenmiş, bu işleri yapan kişilerde her şeyi Devlet için yaptıklarına inanmışlardı.

İşte bunun için mahkemenin kendilerine verdiği cezaya hayret ediyor ve yakınıyorlar. Kendilerinin cezalandırılmak bir yana ödüllendirilmeleri gerektiğine inanıyorlar.

Sadece bu kişiler değil birçok kişi buna inanıyor ki ilk yakalandıklarında "TÜRKİYE SİZİNLE GURUR DUYUYOR" diye sloganlar atılıyordu.

Eğer hukuk devletiyiz diyorsak, hiç kimse, hangi görevde olursa olsun, hangi nedenle olursa olsun hukuk dışına çıkamaz.

Hiç kimse, bazı kişileri suçlu, vatan haini ilan edemez, yargıya intikal ettirmek yerine kendisi cezalandıramaz. Eğer bu yapılırsa yarın başkaları da onu suçlu ve vatan haini ilan ederek ayni yöntemle cezalandırır.

Mahkeme kararında belirtildiği gibi yasadışı ilişkilerin çok az bir kısmı açığa çıktı. Esas siyaset bağlantıları ve üst görevde bulunan kişiler açığa çıkarılamadı. Yargılanıp ceza alan bu kişilere bu yetkileri ve görevleri verenler yargılanamadı.

Hangi nedenle olursa olsun, kim olursa olsun hukuk dışına çıkan kişiler yargılanamazsa, cezalandırılamazsa hiç kimse güvencede olamaz.

Ayni şeylerin bir daha olmayacağını kimse söyleyemez.

Bu nedenle milyonlarca kişi her gün saat 21.00 de günlerce ışıklarını söndürdü.

Meydanlara çıktı. "TEMİZ TOPLUM" diye haykırdı. "ÇETELERE HAYIR" dedi. "SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK" diye haykırdı.

Hukuk herkese lazımdır. Kendini yargı yerine koyup bazı kişileri suçlu, vatan haini ilan eden ve kendisi cezalandıran kişiler gün gelir, kendilerine ayni şey yapılmak istenir.

İşte o zaman "HUKUK" diye haykırsalar bile kimseyi yanlarında bulamazlar. (2001)

DOĞAN GURUBU NEDEN ETKİLİ?

Ben sade bir vatandaş olarak MEDYA PATRONLARINDAN iyi bilecek değilim.

Ben Medyanın özgür olmasını, tekelleşmemesini, medya patronlarının devletle iş yapmasının yasaklanmasını, medyada kişilerin hatta ailelerin sermayelerinin % 25 i geçmemesini savunuyor ve söylüyorum.

Ancak günümüz gerçeğini de inkar edemeyiz.

Doğan gurubunu eleştirenlerin şu sorulara yanıt vermesi gerekmez mi?

1 - Bu gün neden DOĞAN MEDYA GURUBU en büyük?

2 - Neden iktidar diğer medya guruplarından değil de Doğan gurubundan çekiniyor?

3 - Neden en çok kızdığı halde yine de bir şey söyleyeceği zaman Doğan gurubu TV sine çıkıyor da başka bir gurubun TV sine çıkmıyor?

Bu ve benzer soruların yanıtı çok basit.

Doğan gurubu;

1 - Rakip medya gurupları ile mücadele etse de bütün mesaisini, sayfalarını, bütün yazarlarını bu iş için seçip görevlendirmiyor.

2 - Bazen sert bazen yumuşak ama muhakkak “HER DÖNEM SİYASİ İKTİDARLARA MUHALEFET” yapıyor.

3 - Köşe yazarlarının çoğu topluma kendini kabul ettirmiş, patron tehditlerine boyun eğmeyecek değişik siyasi fikir düşüncede olan kişilerden oluşuyor.

4 – Baktı yazarlarından biri yüzünden iktidar ile sıkıntıya girdi, onu daha etkisiz başka bir gazetesine kaydırıyor, eğer çok mecbur kalırsa o yazarın işine son veriyor.

Ülkemizde birkaç yıl öncesine kadar, bütün mesaisini Doğan gurubuna muhalefete ayıran, etkili, güçlü medya gurupları şimdi nerede?

Uzan gurubu iktidarın bir üflemesi ile iskambil kağıdından bir şato gibi yıkılıvermedi mi?

Sabah gurubu iki kez el değiştirdiği halde yine ayakta kalabildi mi? Tutunamayıp sonunda siyasi iktidarın da yardımı ile iktidar yandaşı bir kişiye geçmedi mi?

Çok etkili muhalefet yapan, bütün mesaisini “birazda gereğinden fazla sert” iktidara muhalefet için harcayan KANAL TÜRK TV şimdi kimin?

Ama doğan gurubu devamlı büyümüştür.

Çünkü doğan gurubu, acele etmeden, kapitalizmin, küresel yasaların ve uluslar arası sermaye guruplarının ortaklığını da yanına alarak güçlenmiş, bu gücünün ve yasaların verdiği olanakları çok iyi değerlendirerek yıllar geçtikçe büyümüş, en büyük medya gurubu, büyük bir iş adamı haline gelmiştir. Ama bütün bunların yanında gazete ve TV lerinin devamlı siyasi iktidarlara muhalefet yapmasının rolü çok büyüktür.

İstediğiniz kadar büyük tesisler kurun.

İstediğiniz kadar fazla sayıda gazete ve TV niz olsun.

İktidarda hangi parti olursa olsun medya olarak iktidara muhalefet etmezseniz,
Halkın sorunlarını görmezden gelirseniz,

Köşe yazarlarınız iktidarın başarısızlıklarını gizlemek için muhalefeti eleştirirse,

Ne kadar güçlü sermaye gurubu,

Ne kadar gelişmiş teknolojik tesisleriniz olursa olsun,

Medya gurubunuz büyümez, bir gün yok olur gider.

KORKUYORLAR MI?

Başbakan, partisinin ilçe kongrelerinde AYDIN DOĞAN ve onun medya gurubuna, muhalefet partileri CHP, MHP, DSP ye, hatta yandaş medyada kendisi ve partisi hakkında en küçük bir eleştiriye yer veren gazete ve TV lere Partililerinden alkış ve sloganlar eşliğinde hakaret ve tehditler savuruyor.

TRT 2, HABER TÜRK, SKY TÜRK, NTV, CNN TÜRK haber kanalları bu konuşmaların tamamını canlı verdi. Hatta bu kanalların bazıları her saat başı haberlerinde bu konuşmaları bazıları tamamen bazıları kısmen tekrar, tekrar verdiler.

16 eylül 2008 Salı günü CHP genel başkanı DENİZ BAYKAL bir basın toplantısı düzenledi. Başbakanın iddialarına yanıt verdi. Almanya da ki DENİZ FENERİ davası ile ilgili bilgi verip açıklamalarda bulundu.

Bu TV lerin hiç biri BAYKAL’ ın basın toplantısını canlı olarak tamamını vermedi. Saat başı verdikleri ara haberlerinde bazıları hiç yer vermedi, bazıları çok kısa yer verdi.

Peki nerede özgür medya?

Korkudan mı vermiyorlar?

Haber değeri olmadığına mı inanıyorlar?

Peki vatandaş doğruları nasıl öğrenecek? 16.09.2008

4 Eylül 2008 Perşembe

ÜLKEMİZİN % 99 U MÜSLÜMAN YOLSUZLUKLARI KİM YAPIYOR?

Ülkemizin % 99 u Müslüman ama yolsuzluktan geçilmiyor. Toplum olarak dünya işlerinden çok öbür dünya ya önem veriyor, okuldan çok cami, mescit, kuran kursu açıyoruz.
Ramazan aylarında her yerde “medya dâhil” etkinliklerine, ibadetlere, hayır ve yardımlara bakıp, bu kadar inançlı bir toplumda neden bu kadar çok;
Rüşvet, Hırsızlık, avanta, gasp, yalan, dolan, sahtekârlık, stokçuluk, var?
Bozuk, hileli gıda maddelerini satan, fahiş kârlarla yoksulları dolandıran, demiri, çimentoyu çalıp masum insanlara mezar olan çürük binaları yapan, bütün yeşil alanları, doğal kaynakları, imar düzenlemeleri ile kentlerimizi yağmalayan “Ecnebi ülkelerdekinin beş katı” yüz kızartıcı suçlara karışanlar neden bu kadar çok?
Hadi yasal cezadan korkmuyorlar, % 99 u Müslüman ve dindar olan insanlarımız “GÜNAH ve HARAM” dan da mı korkmuyorlar? “AHİRETE, YAPTIKLARININ HESABININ SORULACAĞINI” akıllarına mı getirmiyorlar, yoksa buna inanmıyorlar mı?
Müslümanlık sadece inanç ve ibadet midir? Doğruluk, dürüstlük gerekmez mİ?
Ramazan günlerinde, tertemiz yüreğiyle görkemsiz iftar sofrasına oturan, alnının teri ile kazandığı ekmeğini bölen, aklı ile inancını tam, vicdanı rahat insanlarımız bunları görmüyor, bilmiyor mu?
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZA, Müftülerimize, Basında, TV de ve medyada her gün boy gösteren din adamlarımıza sormak istiyorum?
En önemsiz konuda fetva yayınlıyorsunuz da neden bu konuda hiç sesiniz çıkmıyor? Neden camilerde Cuma hutbelerinde bu konuda cemaate bir şey denilmiyor?
Neden yasal veya kaçak kuran kurslarında, devletin, tarikat ve cemaatlerin yurtlarında çocuklarımıza bunalar anlatılmıyor?
Yok, anlatılıyor diyorsanız;
SORUYORUM;
NEDEN CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKANI, BAKAN VE MİLLETVEKİLLERİ, ÜLKENİN % 99 U MÜSLÜMAN VE BU KADAR DİNDAR OLAN BİR ÜLKEDE, NEDEN BU KADAR ÇOK RÜŞVET, YOLSUZLUK, HIRSIZLIK, SAHTEKARLIK, YALAN, DOLAN, AVANTA VE GASP VAR? 04.09.2008