20 Aralık 2008 Cumartesi

AK PARTİ 2015 DE OLACAK MI?

29 mart 2009 da yerel seçimler var. Yerel seçimlerde oylar partiler kadar adaylara da bakarak verilir.

Ayrıca bugün ekonomik kriz de kapıda. Bu kriz anlaşıldığı kadarı ile ülkemizi muhakkak vuracak.

Bu güne kadar ülkemiz ekonomisi taşıma suyla döndü. Yakında değirmenin suyu dünya küresel krizi nedeni ile her an kesilebilir. Su bitince ne dağıtılacak ne pasta ne de sadaka kalır. Ne duble yol, ne toplu konut kalır. Dahası bütün hizmetler durur. Yeterli önlem alınmaz ise maaşlar bile ödenemez.

Ak Partinin 6 yıllık iktidarında herkesin aslında çok iyi bilip gördüğü, ama “İşler tıkırında” diye görmezden gelinip ses çıkarmadığı sorunlar bu kriz nedeni ile birden görülüverecek.

Bolluk yıllarında varlıklarına varlık katan, bu düzenden hiç şikayeti olmayan her kes sanki farkında değilmiş gibi birden “A, kral çıplakmış.” Diye bağıracak.

Bu ülkede ne kadar çok yolsuzluk yapılmış, bazı kişiler kısa sürede ne kadar çok zenginleşivermişler? Ülkenin bütün fabrikalarını, bankalarını, topraklarını hem de yabancıya “gavura” satmışlar. Bu işler böyle olur mu? Ülkeyi batırmışlar demeye başlayacaklar. Ak Partiyi destekleyen iş adamları, hemen desteklerini çekip, karşı cepheye “muhalefete” geçmeye başlayacaklar. Ak Parti istediği kadar kızsın, bağırsın, “bize yardımcı olun, bak 6 yıldır en çok siz karlı çıktınız” desin hiç kimse destek olmayacak.

Aslında AK PARTİ iktidarının 6 yıldır uyguladığı yanlış ekonomik politikaların açığa çıkması için küresel kriz şart değildi. Bu ülkenin kötü yönetildiği gerçeği er, geç açığa çıkacaktı ama küresel kriz olmasa idi bunun görülmesi biraz daha uzun sürecekti.

Yine de her şey açığa çıksa bile 6 yıldır büyük bir çoğunlukla iktidarda olan, devletin bütün kademelerinde kadrolaşmış, Anayasa ve yasalarda kendi yararına bir çok değişiklikler yapmış bir partinin ilk seçimde sandığa gömülmesi mümkün olmayacaktır.

Ama üst ve alt kademelerde oluşturdukları kadroların bütün direnmelerine büyük gücüne rağmen, belki 2011 değil ama kesinlikle 2015 yılında Ak Parti büyük olasılıkla olmayacaktır.

Aslına bakarsanız Ak Partinin dayandığı sınıfsal bir temel de yoktur.

Siyasetteki bir boşluktan yararlanarak var olmuştur.

İdeolojisi yoktur.

Neyi savunduğu “Kapitalizmi mi, Demokratik laik insan haklarına dayalı cumhuriyeti mi? Sosyalizm mi?” belli değildir.

Destek aldığı taban, “işçi mi? Köylü mü?, küçük esnaf ve sanatkar mı?” belli değildir.
Milli görüş gömleğini çıkardım dese de “İslamcı kesim mi? Yoksa Turgut ÖZAL’ ın ANAP ı gibi 4 eğilime mi dayanıyor?” belli değildir.

Kurulduğundan bu yana incelendiğinde görülecektir ki AK PARTİ fırsatçı bir partidir.
Tek kutuplu dünya üzerindeki ABD gücünden, onun orta doğu, Kafkaslardaki çıkarları için kendisinden tüm istediklerini koşulsuz yerine getirerek, AB ve demokrasi yanlısı görünerek onlardan destek alarak iktidarını sürdürmektedir.

Bütün bunlara ülkemizdeki diğer partilerin de alternatif çözüm üretmemesi “veya ürettirilmemesi” nedeniyle iktidarını korumaktadır.

Bütün bunların yanında, Ak Partinin 22 temmuz 2007 seçim başarısında inkar edilemeyecek başarısında etken olan “sakıncaları ileride açığa çıkacak ama bu gün için halk yararına olduğu kabul edilen” bazı uygulamalar da bulunmaktadır.

1 - “AKP gidecek daha güzel günler gelecek” umudu veren bir partinin olmaması.

2 - Merkez sağ partilerin “AP – DYP –DP” nin erimesi, bu partinin eski bazı milletvekillerinin Ak Partiye gitmesi nedeniyle oylarında Ak Partiye gitmesi,

3 - Dindar, dürüst, yoksulların yanında olduğu görüntüsünü verip buna insanları inandırarak masum, dini inanç ve duyguları kullanması, bu amaçla topladığı paraların bir kısmı ile yoksullara kömür, gıda yardımı - sadaka dağıtması,

4 - Muhalefet partilerinin başarısız olması insanların “BAYKAL İKTİDAR OLMAK İSTEMİYOR” söyleminde inandırılması,

5 - Ak Partinin iktidarı sırasında dünyanın ekonomik ve parasal yönden bolluk içinde olması, ABD, AB desteğinin de payı var.

6 - Sağlık, ilaç, toplu konut, duble yollar gibi hizmetler,

7 - Yerel yönetimler yasası, (İl genel meclislerini yerel parlamento yapıldı. Köy Hizmetleri, köylerin imar işleri bu yerel meclise devredildi. Artık bütün köylerinin hizmetleri artık Ankara’dan değil bağlı olduğu ilin il genel meclis tarafından yapılıyor. İl genel meclisi üyeleri kendilerinde ve çoğu köylerde oturuyor. Köy muhtarları hatta herkes istediği zaman kendilerine rahatça ulaşabiliyor, sorunlarını kolayca anlatabiliyor. Şimdi köylerin yol, su, elektrik, kanalizasyon, park, imar, okul v.b her türlü işi daha kolay yapılmaya başladı.)

8 - 1984 yılından bu yana zorunlu olarak tarım BAĞ - KURA kayıtlı olup yaşı dolmuş tek kuruş ödeme yapamadığından emekli olamayan çiftçiye “60 ay vadeli banka kredisi” verildi. Böylece insanlar emekli olabildi. Banka kredi borçları kendilerine bağlanan emekli maaşından kesildi, emekli maaşından kalan en az her ay 100 – 150 YTL para geçti. Kendi ve ailesi için sağlık karnesi alması.

Doğu ve güney doğuda ki Ak Parti başarısına gelince;

Bu bölgenin büyük kesimindeki oylar yıllardır “Cemaat, tarikat, aşiret - köy ağası” kontrolündedir. Şimdi yıllardır geri kalmış bu bölgedeki sorunların nedenini sadece Kürt kimliğinin tanınmamasına bağlayan DTP oyların çoğunu almakta geri kalan oyları “tarikat, aşiret - köy ağası” ile işbirliği yapan AKP de toplanmaktadır. Bu bölgede bu kesimlerin çıkarlarını savunan “Sosyalist, Komünist, sosyal demokrat hiçbir parti, ne derse ne yaparsa yapsın oy alma şansı yoktur.

Ama artık bu gün Ak Partinin bütün bu yaptıklarının büyük çoğunluğunun aldatmaca olduğu, demokrasiyi geliştirmek veya ülke için değil sadece “OY ve KENDİSİ İÇİN” olduğu artık görülmeye başlandı.

Sadece ülkemizdeki insanları ”aydınlar, gerçek dindar insanlar, Kürtler, Aleviler” herkesi ama herkesi aldattığı, gibi AB yi de “değiştim” diyerek, samimiyetine inandırdığı “DEMOKRASİYİ AMAÇ DEĞİL KENDİSİ İÇİN ARAÇ” olarak kullandığı bu süre içerisinde devletin her kademesinde kadrolaştığı artık görülüp anlaşıldı.

Bu gün bunun farkına varan ama hala kabullenmek istemeyenler de çok yakında bunu kabul edecek, Ak Partiye karşı tavır alıp desteklerini çekeceklerdir.

Aslında Ak Parti yöneticileri ve iktidarı bütün bunları bilmekte ama nasılsa “DİĞER PARTİLER HALKA GÜVEN VERMİYOR, halk MECBUREN BANA OY VERECEK” diye düşünüyor olabilir.

Ama halkımız böyle düşünmüyor.

Eğer başta iktidar alternatifi CHP ve bu gün var olan diğer partiler, halka bir umut veremezlerse halk;

Nasıl 2002 de bütün partileri sandığa gömüp, yeni kurulmuş Ak Partiyi büyük çoğunlukla iktidara getirdi ise o gün de umulmadık bir partiyi iktidar yapacaktır.

“AK PARTİ” 2015 yılında; Bırakın iktidarda olayı, tıpkı “ANAP” gibi siyaset hayatında bile olmayacaktır. 05.112.2008