27 Mayıs 2010 Perşembe

KIMLERE DOKUNULUR?

KIMLERE DOKUNULUR?
KİMLERE DOKUNULMAZ?

Cumhurbaşkanı “SORUMSUZ”,

Milletvekilleri ise “DOKUNULMAZ” dır.

Milletvekilleri ister seçilmeden önce, ister seçildikten sonra,

“İRTİKÂP, RÜŞVET, HIRSIZLIK, DOLANDIRICILIK, SAHTECİLİK, İNANCI KÖTÜYE KULLANMA, YALAN YERE TANIKLIK, YALAN YERE YEMİN, HİLELİ İFLAS IRZA TECAVÜZ, ,SARKINTILIK, KIZ, KADIN VE ERKEK KAÇIRMAK, FUHŞA TAHRİK, ZİMMET,” gibi “YÜZ KIZARTICI” suçları işlemiş olsa bile yargılamak bir yana mahkeme ifadesini bile alamaz.

Başbakan hep diyor ya; “Sadece bizim mi dokunulmazlığımız mı var?

Dokunulmazlıklar kalkacaksa hepsi birden kalksın.”

BAKMAYIN SİZ BAŞBAKANIN BÖYLE DEDİĞİNE.

Çünkü ülkemizde milletvekilleri dışında “belediye başkanları dâhil” hiç kimsenin dokunulmazlığı yoktur.

PEKİ, BAŞBAKAN NEDEN BÖYLE DİYOR?

TBMM çoğunluğuna sahip partinin başkanı Başbakan olur. Başbakan bakanları kendi partisinden seçer.

Hükümet uygun kişiler arasından devletin üst düzey bürokratlarını “müsteşar, genel müdür, vali, kaymakam gibi” atamalarını yapar.

Üst düzey bürokratlar kendilerine bağlı alt düzey “bölge müdürü, şube müdürü gibi” devlet yöneticilerini atarlar.

Onlarda taşrada diğer devlet memurlarının atamalarını yaparlar.

Bütün bu hiyerarşik düzen içinde ister üst düzey, ister en alt kademedeki memur ister belediye başkanı olsun hepsi “HÜKÜMETİN değil DEVLETİN MEMURUDUR.”

Bunlar görevlerini “ANAYASA ve YASALARA” uygun yapmak zorundadırlar.

Eğer bu devlet memurları veya belediye başkanlarının bir suç işlediği hakkında iddia veya şikâyet varsa;

Amiri “başbakan, bakan, genel müdür, vali, kaymakam, şube müdürü” o kişi hakkında soruşturma açmak zorundadır.

Suçu işleyen kişinin görevinin büyüklüğüne, suçun önemine göre soruşturma için bir muhakkik veya müfettiş görevlendirilir.

Soruşturma sonucu suçlu bulunursa ya disiplin cezası alır veya ilçe, il idare kurulu, genel müdürlük veya bakanlık disiplin kurulu tarafından mahkemede yargılanmasına karar verilir.

Yasalarımıza göre kanunsuz bir emir “ne kadar üst amirden” gelirse gelsin yerine getirilmez.

Ancak memur bilir ki böyle bir emri dinlemez o işi yapmazsa görevden alınacak veya sürgün edilecek.

Ama yaparsa kendisine görev veren amir onu koruyacak.

Ayrıca yine o memur bilir ki “BAL TUTAN PARMAĞINI YALAR” atasözüne göre verilen emri yerine getirirse kendisi de hem bu gün hem gelecekte karlı çıkacak.

İşte bu nedenle verilen emri yerine getirir.

Ancak memur / belediye başkanı amirinin, bakanın, başbakanın veya parti yöneticilerinin verdiği emri yerine getirdiğinden, dolayı suçlanıyorsa ve soruşturma sonucu ucu amirine, başbakan, bakan veya parti üst düzeydeki yöneticiye kadar dayanacaksa ne olacak?

İŞTE O ZAMAN O MEMUR / BELEDİYE BAŞKANI DOKUNULMAZ OLUR.

Çünkü amiri onun hakkında soruşturma izni vermez.

Genelde amir izin vermediği için idare mahkemesinden soruşturma veya yargılama izni alınmaktadır. Ancak buna da memurun bir üst mahkemeye itiraz hakkı vardır. Soruşturma veya yargılama kararı çıkması için uzun bir süre geçer.

Yargılama, temyiz derken yıllar geçer. Böyle suçlar için af çıkarılmasa bile çoğu kez dava zaman aşımına uğrar. Kimse ceza almaz.

Yargılanacak kişi çok üst düzey görevde olan biri, iktidar partisine çok büyük faydası olan işleri yapmış veya büyük yolsuzluk iddiaları söz konusu ise,

Dahası ucu hükümet veya iktidar partisini yöneticilerinden birine kadar uzanıyorsa o kişinin ilk seçimde milletvekili yapılıp “DOKUNULMAZLIK” zırhına bürünmesi sağlanır.

Demek ki;

“MİLLETVEKİLLERİ HARİCİNDE”

Kimsenin dokunulmazlığı yoktur.

Başbakanın dokunulmazlığı var dediği kişiler;

“SİYASİ İKTİDARLARIN” yasal olmayan isteklerini yapan bu nedenle “SİYASİ İKTİDARLARIN KORUDUĞU” için “DOKUNULAMAYAN” bu kişilerdir.

Bunlar için anayasa veya yasa değiştirmeye gerek yoktur.

Siyasi iktidarlar anayasa ve yasalara göre ülkeyi yönetir, devlet memurlarına yasa dışı işleri yapmaları için emir vermez ve baskı yapmazsa,

Yinede suç işleyen bir memur olursa onun hakkında dürüstçe bir soruşturma ve adil yargılama yolu açılırsa hiçbir bürokratın “DOKUNULMAZLIĞI” olmaz.

Bunun da olabilmesi için “MİLLETVEKİLLERİNİN DOKUNULMAZLIĞININ” kesinlikle kaldırılması gerektiği çünkü yolsuzlukların hepsinin ucunun siyasetçilere dayandığı için “YOLSUZLUK YAPANLARDAN HESAP SORULAMADIĞI” yıllardır söylenip yazılmaktadır.

Bütün iktidarlar döneminde böyle olmuştur.

Bütün bunlara rağmen her türlü sürgün ve cezayı göze alıp görevini dürüstçe yapan her kademeden memur ve müfettişlerimiz her zaman olmuştur.

Bu günde vardır.

Eğer onlar olmasa bu gün medyada yer alan yolsuzluk dosyaları olur muydu? 08.05.2010

Hiç yorum yok: