19 Ocak 2008 Cumartesi

KAYNAĞINI GÖSTER !

Gelir vergisi kanunu değişecek ve lüks yaşayanlara "KAYNAĞINI GÖSTER" denilecekmiş. Yani “hizmetçisi, aşçısı, yatı, kotrası ve son model uçağı olanlardan, lüks yaşamın kaynağını göstermeleri istenecekmiş! Vergileri hep işçi, memur, küçük esnaf, vergi mükellefleri veriyor. Adam krallar gibi yaşıyor ama hiç vergi vermiyor. Şimdi çok para kazananlardan da vergi alınacak, “OH İYİ OLACAK” diye hemen sevinmeyin. Çünkü kazın ayağı hiç de öyle değilmiş. Bu yasa çıkarılırsa “servetinin kaynağını göster” diye kime soracaklarmış biliyor musunuz?
Gelir vergisi mükelleflerine. Peki “Gelir vergisi mükellefi” olanlar kim? Bakkal, kasap, manav, terzi, ayakkabıcı, köfteci, çiçekçi, kitapçı, kırtasiyeci, tamirci, yani küçük esnaf ve sanatkar . Peki siz hiç hizmetçisi ve mürebbiyesi olan bakkal, özel aşçısı olan manav, Yatı olan terzi, kotrası olan tamirci, son model uçağı olan köfteci gördünüz mü? Hayır. Peki, “HOLDİNG PATRONU” gördünüz mü? Tabi ki gördünüz. Ama bu soru Holding patronlarına sorulacak mı? Hayır. Çünkü onlar kişisel ticari ve mesleki faaliyetleri nedeniyle, “gelir vergisi mükellefi” değiller. Onlar şirket ortağı. Son model uçakları, yatları ve kotraları var ya hepsi şirketin malı. Üstelik evlerinde çalıştırdıkları, hizmetçi, aşçı ve özel şoförleri şirket elemanı gösterilip, şirkete masraf yazıyor, vergiden düşüyorlar. “Holdinglerin ve anonim şirketlerin yönetim kurulu başkanları, üyeleri ve ortakları” şirketten ücret ve kar payı alıyorlar. Kira ve faiz gelirleri var ama vergi mükellefi değiller. Bunun için onlara "LÜKS YAŞAMIN KAYNAĞI NE?" diye sorulamayacak. Dahası, büyük holding, anonim şirketlerin ortaklarının lüks içinde yaşayan eş ve çocukları da vergi mükellefi olmadıklarından kapsam dışında kalıyor, onlara da, LÜKS YAŞANTININ KAYNAĞINI GÖSTER denilemeyecek.
Kısacası eski tas eski hamam. Anlaşılan yine “KÜMESTEKİ KAZLAR” yolunacak.
Çıkarılacak yasa “NEREDEN BULDUN” yasası olmayacakmış. Yani bu yasa çıkarsa "Bu cipi, MERCEDESİ ya da BMW’ yi nereden ve nasıl aldın? Bu villayı, yatı, kotrayı hangi kazancınla aldın?" diye sorulmayacak. Böyle olursa, DSP iktidarında Maliye bakanı ZEKERİYA TEMİZEL’ in çabası ile çıkarılan ve AKP nin iktidara gelir gelmez iptal ettiği ( 9.01.2003 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 4783 sayılı Kanun). “NEREDEN BULDUN?” yasası gibi olurmuş.
Keşke olsa. O yasa küçük esnaf ve sanatkar, küçük tasarruf sahiplerinde değil, çok büyük harcamalar yapanlara “NEREDEN BULDUN?” diye soracaktı. O güne kadar nereden kazanmış olursan ol, Milat denilen bir tarihte TL veya döviz bütün paranı bir bankaya yatırırsan, mücevherlerini bir kurumcuda kayıt altına aldırırsan, para edecek ama adına kayıtlı olmayan kıymetli eşya (tablo, koleksiyon gibi) kayıt altına aldırırsan bunlardan hiçbir şekilde hesap sorulmayacaktı. Bu tarihten sonra satın almak istediğin şey (o gün için) 3,5 milyar liradan daha değerli ise o zaman “BU PARAYI NEREDEN BULDUN?” diye sorulacak, milat tarihine kadar bankaya yatırdığın para, miras, piyangodan kazanç, vergili kazanç yani nereden geldiği belli bir para olduğunu kanıtladığında kuruşuna dokunulmayacak, eğer nereden geldiğini kanıtlayamaz, kaynağını gösteremesen bu paranın sadece vergisi alınacaktı, gerisi yine sana verilecekti. .
Ama gelirinin nereden geldiğini açıklayamayacak olan zenginler öyle bir karşı koydular ki, ECEVİT hükümetini ve Maliye bakanı ZEKERİYE TEMİZEL’ i öyle topa tuttular ki, yasanın uygulanması ertelendi. ZEKERİYA TEMİZEL “AFOROZ” edildi. Bu yasayı çıkaran koalisyon hükümetinin ve başbakan ECEVİT’ in partisi DSP, önce parçalandı, parlamento erken seçime zorlandı, yapılan ilk seçimde bu yasayı çıkaran DSP, MHP, ANAP sandığa gömüldü. İktidara gelen AKP hükümetinin ilk işi de bu yasayı iptal etmek oldu.
Çıkarılacak bu yasada "ince bir nokta" varmış. Bu yasa çıkarsa “PARAYI NEREDEN BULDUN” diye sorulmayacakmış. Sorulacak olan “lüks yaşantının kaynağı” olacakmış. Peki ikisi arasında ne fark var? Bu yasa çıktığında zararı “Gelirinden fazla harcama yapanlar” yanacakmış. Devlet, kredi kartı dahil harcamaları inceleyecekmiş. O zaman “Kartsız harcama ve faturasız alış-veriş ya da başkalarının adına fatura alma yaygınlaşacak.” Vatandaşı banka sistemine sokmak gerekirken, dışına çıkartılıp, kayıt dışı körüklenecek, kayıt dışı daha da artmayacak mı?
Yapılacak şey belli. Adil bir vergi sistemi için herkesten, ama herkesten kazancına vergi almak. ÇOK KAZANANDAN ÇOK. AZ KAZANANDAN AZ. Ama bizde çok kazananlar vergi vermiyor. Gelsin diye yalvardığımız yabancı sermayenin zaten ilk şartı vergi kolaylığı. Yurttaşlık dersinde bize vatan için en kutsal ilk 2 görevin “ASKELİK YAPMAK ve VERGİ VERMEK” olduğu öğretilmişti. Şimdi zenginlerin bir .çoğu askerlik yapmak da, vergi vermekte istemiyorlar. Vatandaşa “bu yasa sizin için, ülke için kötü, yabancı sermaye kaçar, ekonomi batar diyor, ellerindeki medya ve parasal güç ile halkı kandırıp, kendilerinden vergi almaya kalkan partileri parçalıyor, hükümetleri düşürüyorlar.

Hiç yorum yok: