23 Mayıs 2009 Cumartesi

NEDEN ONBİNLER UĞURLADI?

Türkan SAYLAN öldü.

Cenazesi için Devlet töreni yapılmadı.

Bedava otobüsler kaldırılmadı.

Milletvekilliği, bakanlık, başbakanlık, her hangi bir devlet görevi de yapmamıştı.

Sendika başkanı değildi.

TİSK, TÜSİAD; TOBB başkanı, yönetim kurulu üyesi değildi.

Meslek odası başkanlığı da yapmamıştı.

Büyük iş adamı, holding patronu veya bir holding de üst düzey yönetici de değildi.

Büyük bir medya patronu değildi.

Büyük bir gazetede ünlü bir yazar da değildi.

Bütün bunlara rağmen cenazesini yurdumuzun her köşesinden gelen, okumuş, cahil, zengin yoksul, her kesimden on binlerce insan uğurladı.

Peki cenazesine neden on binlerce kişi katıldı?

Onu uğurlarken on binlerce kişi neden göz yaşı döktü?

Kimdi TÜRKAN SAYLAN?

Niçin on binlerce kişi cenazesine katılmış, göz yaşı dökmüştü?

Yıllarca siyasette önemli görevlerde bulunmuş, ülke yönetiminde söz sahibi olmuş, kaç kişinin ölümünde “devlet veya partisi” organizasyon yapılmasa cenazesine kendiliğinden yurdun dört bir köşesinden ve her kesimden bu kadar çok insan katılır mı?

Hangi büyük sermaye veya holding sahibinin ölümünden sonra, yakınları tarafından bir organizasyon yapılmasa, çıkar ilişkileri bulunmasa cenazesine, kendiliğinden yurdun dört bir köşesinden ve her kesimden bu kadar çok insan katılır mı?

Üzerinde düşünmemiz gereken en önemli konu bu olmalı.

Türkan SAYLAN’ ın neler yaptığı, neden bu kadar çok sevildiği medyalarda anlatılıyor.

Bütün bunlardan anlıyoruz ki;

Türkan SAYLAN; yüreği, bütün benliği SEVGİ ile dolu.

Sadece kendini, çocuklarını, ailesini, yakınlarını düşünmüyor.

Sevgisini bütün insanlarla paylaşmış.

Özellikle de yardıma muhtaç olduğu halde yaralanamayan insanlar için bir şeyler yapmak için çabalayan, günlerini işi dışında vaktini onların sorunlarını çözmek için çabalayan bir insan.

Türkan SAYLAN,

İçinde insan sevgisi olan, yardıma hazır insanları ortaya çıkarmış.

İnsanlara, ihtiyacı olanlara, yardım için illa para şart olmadığını göstermiş.

Maddi gücü olan kimileri para vermiş,

Kimi yardıma muhtaç kişilerin belirlenmesinde görev almış,

Kimi de yardımların yerine ulaşmasında hiçbir çıkar düşünmeden gönüllü olarak görev yapmış.

Bizler de her gün veya haftada bir birkaç saatimizi ayırarak da bir şeyler yapamaz mıyız?

Boş vakitiz yok mu? Neden olmasın?

Hepimiz TÜRKAN SAYLAN olamayız.

Ama ömrümüzün sonunda onun kadar “VİCDANIMIZ RAHAT, BU DÜNYADA YAPMAM GEREKEN HER ŞEYİ YAPTIM” diyerek huzurlu bir şekilde gözlerimizi kapatabiliriz.

Yapılan iyiliklerin taktir edildiğini TÜRKAN SAYLAN’ ın cenazesinde hepimiz gördük.

Hatta yaşamı boyunca ona iftiralar atanların, onun için kin kusanların bile utançla başlarını önlerine eğdiklerinden eminim.

TÜRKAN SAYLAN için atılan iftiralara inanan milyonlarca masum insanın “bütün söylenenler yalanmış” dediklerine, bundan sonra iftiracılara inanmayacaklarına eminim.

Türkan SAYLAN’ ı unutmayalım.

“Bir benle ne olur” demeyelim.

Bilelim ki bizim gibi milyonlar var.

Bunu hala görüp anlayamamışsak yüreğimizde bir şey “SEVGİ YOK” demektir. 19.05.2009

Hiç yorum yok: