4 Ocak 2010 Pazartesi

19 YIL ÖNCE

19 YIL ÖNCE

Gazetelerde “Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, Turgut Özal’ın ziyaretinden 19 yıl sonra bu kente gelen ilk cumhurbaşkanı” diyor.

19 yıl önce cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL, Tunceli’yi ziyaret ettiğinde ben Tunceli kadastro Müdürü olarak görev yapıyordum.

Yaklaşık 1 ay önceden Cumhurbaşkanının Tunceli’ye geleceği belli olmuştu.

Özal, 1983 ve 1987 seçimlerini kazanarak tek başına güçlü bir iktidarın başbakanı olarak görev yapmış şimdi de 12 Eylül 1980 darbesinin generalinin yerine cumhurbaşkanı olmuştu. Üstelik başbakanlığı kendi sözünden çıkmayacak bir kişiye bırakmıştı.

Bu nedenle çok güçlü bir konumdaydı. Sözüne kimse itiraz edemez, her sözü emir kabul edilirdi.

Bu nedenle Valide haklı olarak kaygı ve telaş vardı.

Tunceli hükümet konağı o zaman merkezde ALPDOĞAN mahallesinde (sonradan MOĞOLTAY mahallesi oldu.) iki katlı eski askeri kışla binasındaydı.

Belediye, Emniyet müdürlüğü ve Jandarma garnizonu hükümet konağının etrafında bulunmaktaydı.

Şehir meydanı da bu binaların önünde bulunan park (Atatürk heykeli de bu parkın içindeydi) ve ana cadde idi. Bankalar, öğretmen evi de bu meydanın etrafındaydı.

Valilik, hükümet konağının üst katındaydı. Burada büyükçe bir toplantı salonu vardı. Cumhurbaşkanına brifingin burada yapılmasına karar verilmişti.

Valilik, Defterdarlık, Emniyet ve ilgili diğer resmi kurum yetkilileri neler yapılmalı konularında toplantılar yapıldı.

Masraflar için ödenekler seferber edildi.

Hükümet konağında boya, badana ve temizlik yapıldı.

Konak içindeki bütün birimlere temizlik ve diğer konularda talimatlar verildi.

Brifing salonuna tek parça halıfeks alınıp serildi.

Özel masa –sıralar, özel kağıt, bloknot, kalem ve kalemlikler alındı.

Brifing için özel renkli cam Malatya’dan getirildi.

Vali brifing sırasında söyleyecekleri ve nasıl davranacağı konusunda günlerce provalar yaptı.

Neler yiyeceği, içeceği öğrenildi. Hiçbir yiyecek ve içecek açık olmayacaktı. Cumhurbaşkanı bir şey yiyeceği veya içeceği sırasında onun önünde korumalar tarafından açılacaktı.

Hükümet konağında çalışan herkese “cumhurbaşkanının geldiği gün” hükümet konağına giriş kartı dağıtıldı.

Cumhurbaşkanı geldiğinde Tunceli’de ki bütün resmi kurum müdürleri olarak bizler alt kattaki toplantı salonunda hazır bekleyecektik. Elimizde kurumumuza ait sorulduğunda anında yanıt verilecek ve gösterilecek her türlü bilginin olduğu dosyalar olacaktı.

Saat 11.00 de personele izin verilecek ve brifingten sonra Cumhurbaşkanı “eğer meydanda kalabalık varsa” konuşma yapacağından şehir meydanında olmaları söylenecekti.

O gün geldi.

Sabah hükümet konağına geldiğimde kapıda sivil polisler vardı. Hepsi de yabancı idi. Giriş kartım olduğundan kolayca girdim. Odama gittiğimde kapımda yine bir sivil polis vardı. Bana kibarca günaydın dedi ve benimle beraber odama girdi. Bir çay söyledim. Çayını içtikten sonra teşekkür etti ve koridora çıktı.

Öğrendiğime göre sabah erkenden birçok oda aranmış, hükümet konağı dışında olan resmi kurum müdür ve amirleri giriş kartı olmadığı için hükümet konağına girememiş.

Saat 10.00 “memurlara izin verin” emri gelince herkesi serbest bıraktık. Daire Müdürleri elimizde dosyalar toplantı salonunda toplandık. Dışarı çıkmamız yasaktı.

Saatlerce orada hiçbir şeyden habersiz bekledik.

Sonra şehir meydanından alkış ve haykırışlar duyulmaya başladı. Bir müddet sonra o seslerde kesildi. Ne olduğundan hiç haberimizde yoktu.

Birkaç saat sonra Köy Hizmetleri Müdürü telsizi ile dışarıdaki elemanını aradı.

Anladık ki; cumhurbaşkanı 1 saat kadar önce helikopter ile Tunceli’den ayrılmıştı. Bundan bizim de, kapımızda nöbet tutan polislerinde haberi yoktu. Bunu onlara söyledik. Polislerde bunun doğru olduğunu anlayınca bizi azat ettiler.

Dışarı çıkınca öğrendik ki;

Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL, geldiğinde meydanı dolu görünce hemen konuşma yapmış. Daha sonra brifing salonuna geçmiş. Kısaca validen bilgi alıp, birkaç soru sorduktan sonra, yanına valiyi de alarak helikopter ile Ovacık ilçesine gitmiş.

Brifinge katılmak için hazır bekleyen diğer müdür ve amirlerde arkasında araçları ile yola çıkmışlar.

Cumhurbaşkanının gelişi ve gidişi en fazla 1 – 1,5 saate olup bitmiş.

Kimsenin bize haber vermek aklına gelmemiş. 30 – 40 kişi elimizde dosyalarla saatlerce boşuna beklemişiz. Ne cumhurbaşkanını görebildik ne de sesini duyabildik.

İşte 19 yıl önce cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL Tunceli ziyareti böyle oldu. 06.11.2009

Hiç yorum yok: