4 Ocak 2010 Pazartesi

TRAFİK RAPORU

TRAFİK RAPORU

Yapılan araştırmaya göre, Türk'ler trafik kurallarına uymayı "ZAMAN KAYBI" olarak görüyormuş.

Trafik canavarı olmamızın nedeni, kişilik zaaflarımız, ihmalimiz, adamsendeciliğimiz, kaba cesaretimiz, bilgisizliğimiz, hız merakımız, ciddiyetsizliğimiz, kural tanımazlığımızmış.

Ayni araştırmaya göre, yüksek eğitimli özel araç sürücüleri, taksi ve otobüs sürücülerine göre trafik kurallarını daha çok çiğniyormuş.

Trafik polisleri haksız baskılara maruz kaldığından kural çiğneyenlere toleranslı davranıyormuş.

Düşük ücret almaları rüşvet riskini arttırıyormuş.

Yasal yetkilerini kendi kişisel güçleri olarak algılıyorlarmış.

Ülkemizdeki trafik görevlisinden dörtte biri hiçbir trafik kursu almamış.

Kazaların % 98 zi sürücü, yolcu ya da yaya olarak insan unsurundan kaynaklanıyormuş.

Ülkemizde otobüs firması ve otobüs sayısı, AB üyesi ülkelerin toplam otobüs firması toplamından fazlaymış.

Yolcu taşımacılığının % 96 sı, yük taşımacılığının % 89 u karayolu ile yapılıyormuş.

Karayolları genel müdürlüğüne bütçeden ayrılan pay 1980 li yıllarda % 13 iken gün geçtikçe daha da azalmış.

TBMM TRAFİK ARAŞTIRMA KOMİSYONU tarafından aylarca yapılan araştırmalara göre;
— Sürücü belgesini yeni alanların kazalar içindeki payı ilk yıl %30, ikinci yıl 17, üçüncü yıl 11 imiş. Bu nedenle 1 - 2 yıl geçici sürücü belgesi verilmesi, bu süre sonunda sicili temiz çıkarsa sürekli ehliyet almağa hak kazanması önerilmiş.

— Büyük şehirlerde meydana gelen kazalara daha çok kırsal bölgelerden göç ederek gelenler karışıyormuş.

— Karayollarında işaret levhalarının % 30 u çalınma ve kurşunlanma gibi nedenlerle her yıl zorunlu olarak değiştiriliyormuş.

— Trafik kazaları genellikle düz yollarda ve kavşaklarda meydana geliyormuş.

— Şehirlerde OTOPARK SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ trafik güvenliği açısından büyük önem taşıyormuş.

— Şehir içi polisleri gündüz mesailerinin % 30 unu hatalı park yapan araçların kaldırılması için harcıyormuş

KOMİSYONUN ÖNERİLERİ

— RTÜK' ün kapatma cezası verdiği TV ler cezalı oldukları sürelerde trafik eğitimi programı yayınlasın.

— Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Valiler ve üst düzey yöneticiler, KIRMIZI IŞIKTA DURMA ayrımsız örnek olarak katılmalı.

— Ülkemizde karayolu taşıma kanunu yoktur, biran önce çıkarılmalıdır.

— Süre açısından uçakla yarışacak bir demiryolunun olması kaçınılmazdır.

— Bir yıl içerisinde 5 kez kırmızı ışıkta geçen, hatalı sollayan, hız kuralına uymayan sürücüler, psikoteknik denetimden geçsin.

— Otobüs işletmecisi olacaklarda ağır suçtan hüküm giymeme, trafik kuralını ihmal etmemiş olma şartı aransın.

— Araçların plakası, taşıt yerine taşıt sahibine verilerek taşıt yerine sahibi izlensin.

— Park yeri göstermeyen kişilere araç satılmasın.

— Yol kenarlarını manava çeviren satıcıların ticari faaliyetleri engellensin.

— Ülke genelinde tekbir acil yardım telefonu kullanılsın.

Bu araştırma sonuçları 10 yıl önce yayınlandı.

Hangisi dikkate alındı?

Ankara'ya yürüyen babaya verilen sözler, her gün onlarca kişinin trafik terörüne kurban giderek yaşamını yitirmesi ve sakat kalması bile TBMM den trafik yasasının çıkmasını sağlayamıyor.

Siyasi partilerimiz, milletvekillerimiz, Belediyelerimiz bu kadar duyarsız mı?

İsteseler bir tatil yapmaz birkaç saat içerisinde bu yasayı çıkaramazlar mı?

Belediyeler her mahalleye en az bir otopark yapamaz mı?

Fakat yapmıyorlar.

Acaba neden?

Bu duruma tepki göstermemiz, tepki verene destek olmamız için bizim de illa bir yakınımızı trafik terörüne kurban vermemiz mi gerek? 13.11.2009

Hiç yorum yok: