5 Şubat 2011 Cumartesi

41 VAAD

41 VAAD
Ülkemizde en yakıcı sorunlar neler?
“İŞSİZLİK, YOKSULLUK, ADALETSİZ GELİR DAĞILIMI ve YOLSUZLUK” değil mi?
Toplumun büyük çoğunluğu olarak bizlerin çözülmesini istediğimiz bu sorunları “Anayasayı bile değiştirecek bir çoğunlukla” iktidar olan partiler bile çözmediler veya çözemediler.
Yeni CHP genel başkanı olan KILIÇDAROĞLU “BİZ İKTİDAR OLURSAK” bu sorunları çözeriz diyor.
Sorunların ne olduğunu ve yapılması gerekenleri 41 başlıkta topluyor.
Hemen itiraz ediyorlar. “ÇÖZEMEZ, KAYNAK NEREDE?” Diyorlar.
Ancak “41 VAADE” bakarsak bir çoğunda “KAYNAK, PARA, PUL” istemiyor.
ÖRNEĞİN;
Hak ve özgürlükleri genişleten ve güvence altına alan bir Anayasa yapılacak,
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve DGM'lerin yerine getirilen “özel yetkili mahkemeler” kaldırılacak,
Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu, Atatürk'ün vasiyetine uygun olarak eski konumuna getirilecek,
Medya özgür ve bağımsız olacak,
Özel yaşamın gizliliği güvence altına alınacak,
Telefon dinleyen, korku imparatorluğu yaratanlardan hesap sorulacak,
Faili meçhul cinayetler aydınlatılarak, devletin içindeki çeteler ortaya çıkarılacak,
YÖK kaldırılacak, üniversiteler bilimsel, yönetsel ve mali özerkliğe kavuşturulacak,
Üniversite yönetimlerinde gençlere söz ve karar sürecine katılma hakkı sağlanacak,
Üniversitede yurt sorunu en geç iki yıl içinde tümüyle çözülecek, Harçlar kaldırılacak,
Temsilde adalet ilkesini yok eden yüzde 10 seçim barajı kaldırılacak,
Siyasi Partiler Yasası demokratikleştirilecek, lider sultasına son verilecek,
Seçim yasaları değiştirilerek, liderlerin değil, milletin kendi milletvekilini seçebilmesi sağlanacak,
Kadın ve gençlerimizin siyasette temsili artırılacak,
Milletvekili dokunulmazlıkları, kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılacak,
Siyasi Ahlak Yasası çıkarılacak,
Milletvekilleri ve parti yöneticilerin mal bildirimleri İNTERNET’ e yayınlanacak herkes görecek,
Siyaset için harcanan tüm paraların ne kadar olduğu ve nereden geldiği belli olacak,
Hükümet harcamalarını inceleyen “Kesin Hesap Komisyonu” başkanı muhalefet partisinden olacak,
Kamu İhale Yasası AB standartlarında uygun olacak,
GAP’ a ayrılan kaynaklar başka yere harcanamayacak ve GAP en kısa sürede bitirilecek,
Güney Doğu'daki mayınlı arazilerde mayınlar temizlenip topraksız köylülere verilecek,
Yerli, yenilenebilir “RÜZGAR, JEOTERMAL” enerji kaynaklarına öncelik verilerek, dışa bağımlılık sona erdirilecek,
Çevre talanına “DUR” denilecek,
2/B arazilerinin mülkiyet sorunu çözülüp, arazileri kullanan orman köylüsüne bedelsiz verilecek,
Bilim ve teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli bir ekonomik kalkınma hedeflenecektir.
Kentler için “Rant yasaları değil, kent yasaları” çıkarılacak,
Bunları yapmak için “KAYNAK, PARA” gerekir mi?
“KAYNAK, PARAYA” gerek duyulan vaatlerde var.
Bunlardan biri “AİLE SİGORTASI” dır.
Demokratik, sosyal hukuk devletinde, bütün herkese iş bulmak, insanların geçineceği kadar bir gelir sağlamak devletin görevidir. Eğer devlet herkese iş bulamıyorsa o zaman sosyal devletin gereği herkese “ZORUNLU İHTİYAÇLARINI” karşılayabileceği bir para vermek zorundadır. Bu “Aile sigortasıdır.”
Ülkemizde de aile sigortası yasası 1971 yılında TBMM de kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiş. Ancak bu güne kadar hiçbir parti, hükümet bu yasayı uygulamamış.
Aile sigortası nasıl uygulanacak?
Yardımlar, kömür, gıda paketi “makarna, şeker, çay” şeklinde değil, muhtaç ailede kadının adına açılan bir banka hesabına para yatırılarak yapılacak. Kadın her ay başı gidip banka hesabından parayı alacak. Kimse onun yardım mı, maaş mı aldığını bilmeyecek. Ayrıca yardımlar “memur maaşı, asgari ücret” arttıkça artacak.
İşsiz, yoksul insanlar yardım için artık iktidar partisinin yöneticilerinin, valinin, kaymakamın insafına kalmayacak. Kimse seçimde bizim partiye oy vermezsen yardım alamazsın diyemeyecek. Yardımlar bazı ailelere az, bazı kişilere çok verilmeyecek.
Peki bunun için kaynak nereden bulunacak?
Aile sigortasını bu şekilde açıkladıktan sonra KILIÇDAROĞLU;
Bunun için de “kaynağa gerek yok. Bu gün yardımlar çok değişik kanallardan yapılıyor. Biz bunları tek elden yapacağız. Böylece yeni bir kaynağa hiç gerek kalmayacak” diyor.
Bu yardımlar ne zamana kadar yapılacak?
“Her aileden en az bir kişi sigortalı bir işe girinceye kadar” diyor.
“Kaynağı neden bulacaksın?” Denilen vaatlerden biri de;
Kamuda taşeron işçilik kaldırılarak, taşeron işçiler ILO normlarına göre kadrolu yapılacak olması.
Bu konuda da diyor ki;
Devlet kurumlarında çalışan taşeron işçiler için MÜTEAHHİDE para ödenmiyor mu?
Bu paranın büyük kısmı Müteahhit’e kalıyor. Parayı müteahhit’e değil doğrudan işçilere ödeyeceğiz.
Diğer vaatlere gelince;
İşsizlik sigortası fonu, amacına yönelik olarak kullanılacak,
Kamuda 4/B ve 4/C uygulamalarına son verilecektir
Emeklilere milli gelir artışından pay verilecektir
Emeklilerin beklediği intibak yasası çıkarılarak, emekliler arasındaki eşitsizlik giderilecektir.
Tarım ve çiftçi desteklenecek, mazotta ÖTV kaldırılarak, mazot fiyatı yarıya indirilecektir.
Doğu ve Güneydoğu'da seçilmiş yatırımlara, sıfır faizli ve uzun vadeli kredi verilecektir.
Doğu ve Güneydoğu'da işsizlik sorunu doğrudan devlet yatırımları ile çözümlenecektir.
Üreticinin baş tacı olduğu bir ekonomik düzen kurulacaktır.
Ekonomi sıcak paraya değil, çalışana, üretene alın terine teslim edilecektir.
Türkiye 2023 yılında bölgesinde lider, dünyada oyun kurucu konuma taşınacaktır.
CHP iktidar olursa bunları yapar mı?
Öncelikle biz bunların yapılmasını istiyor muyuz?
Yoksa bütün bunlara gerek yok mu diyoruz?
Bu güne hiçbir parti “ki bazıları Anayasayı bile değiştirecek bir çoğunlukla iktidar oldukları halde ” bu sorunları çözmediler veya çözemediler.
Bu sorunlar çözülemediği gibi “İŞSİZLİK, YOKSULLUK, GELİR ADALETSİZLİĞİNDEKİ EŞİTSİZLİK ve YOLSUZLUKLAR” daha da arttı.
Hangi partinin iktidar ocağını, bizi yöneteceğini seçimlerde verdiğimiz oylarla bizler belirliyoruz.
Seçimlerde doğru seçim yapmaz, doğru partiyi iktidar yapmaz isek “YAKINMAYA, SIZLANMAYA, ŞİKAYET ETMEYE” hiç hakkımız olamaz. 09.01.2011

Hiç yorum yok: