5 Şubat 2011 Cumartesi

TEK BAŞINA

% 50 OY, 367 DEN FAZLA MİLLETVEKİLİ
Bu seçimler bütün partiler için önemli.
Başbakan için ise çok, çok daha önemli.
Üstelik başbakana sadece iktidar olmak da yetmiyor.
Seçimlerde % 50 den fazla oy, 367 den fazla milletvekili çıkaracak,
Anayasayı istediği gibi değiştirecek,
Başkanlık sistemini getirecek.
Ülkenin ilk halkoyu ile seçilmiş başkanı olacak,
2017 bir daha seçilecek TÜRKİYE’ yi 2023 e kadar TEK BAŞINA yönetecek.
AKP 8 yıllık iktidarında.
“YOKSULLUK, YOLSUZLUK, YASAKLAR” kalkmamış.
Milyonlarca kişi işini, işyeri olan işyerini kaybetmiş. İş bulma umudu da yok.
Her ile bir üniversite kuruldu ama üniversiteyi bitiren gençlere bile iş yok.
Henüz işini kaybetmemiş, zar, zor iş bulup çalışanların çoğu sigortasız,
sosyal güvencesiz, iş güvenceleri yok. Haksız yere işten atılanlar hak arayamıyor.
İşsizlik parası çok az ve almak da çok zor.
Ülkemiz zenginleşti, kişi başına milli gelir 15.000 dolar oldu diyorlar.
Ama kimse bu zenginlikten hiçbir pay alamıyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik daha artmış.
Herkes konuşmaktan korkuyor. Kimse fikir ve düşüncelerini özgürce söyleyip yazamıyor.
İnsanlar telefonlarının dinlendiğini düşünüyor. Korku toplumu oluşmuş.
Anayasa 12 eylül referandumu ile değişti.
Darbeciler, işkenceciler, faili meçhul cinayetlerin fail ve azmettiricilerinden hesap sorulmadı.
Söz verildiği gibi yargı, bağımsız, tarafsız olmadı. İktidara daha da bağımlı hale geldi.
Vatandaşın istediği yargı reformu, davalarının mahkemelerde kısa sürede bitmesiydi yapılmadı.
Suç “Yüksek yargıda” diyerek onu da yasal değişiklik yaparak iktidarın denetimine alacaklar.
Partilerde lider sultası sona ermedi.
Millet kendini temsil edecek vekilini yine kendi belirleyemiyor.
Ülkemizde, insanlarımız 4 yıl öncesine göre;
Daha zengin değil. Daha mutlu değil. Geleceğinden daha umutlu değil. Daha özgür değil.
İktidarda olanlar, akrabaları, eş, dost ve yandaşları zenginleşirken,
Ülkede işsizlik, yoksulluk, delir dağılımındaki adaletsizlik artmış.
Herkes hatta zenginler, sanayici, ihracatçı, iş adamları bile halinden memnun değil şikayetçi.
Toplumun her kesiminden durumundan şikayet eden milyonlarca kişi varken,
AKP kimden ve nasıl % 50 den oy alacak? 367 den fazla milletvekili nasıl kazanacak?
Başbakan hem partisinde hem de ülkede bu gün tek adam.
Bakanların hiçbiri kendine karşı çıkamıyor,
Milletvekilleri, başbakanın isteği dışında özgürce konuşamıyor, oy kullanamıyor,
Kimin milletvekili, belediye başkanı, il başkanı, ilçe başkanı olacağına,
Hatta kimin Cumhurbaşkanı, kimin meclis başkanı olacağına başbakan karar veriyor.
Yasama, Yürütme den sonra yargı da artık bağısız ve tarafsız değil.
ABD ve AB ülkelerinin desteği halen devam ediyor.
Devletin en üst kadroları,
Valiler, kaymakamlar ve en küçük devlet kurumlarının yöneticilerinin çoğu iktidara yakın kişiler.
Partinin, çalışan aktif, genç, “erkek, kadın, yetişkin” kadroları var.
Seçimler için para sorunları da yok. Devletin her türlü olanaklarını seçimlerde kullanabiliyor,
Medya “gazete ve TV” büyük oranda yandaş.
Diğer medya guruplarının patronları ayni zamanda iş adamı, iktidarla iyi geçinmek zorundalar.
İktidar veya başbakana en küçük bir eleştiri bile hoş karşılanmıyor.
İşte bunu çok iyi bilen AKP ve başbakan;
Yandaş medya desteği, sık, sık yaptırılan özel anketler ve TUİK istatistikleri ile,
MAĞDUR rolünü hala devam ettirebiliyorlar,
İktidara, başbakan ve bakanlara “SUİKAST, KOMLO” teorileri üretip milleti inandırabiliyorlar,
Başarıları sahiplenip, başarısızlıkları “CHP, muhalefet, yargı, ordu, medyaya” yıkabiliyorlar,
AKP nin rakipsiz olduğu, yine “AKP, TAYYİP” kazanacağını,
CHP kesinlikle iktidar olamayacağı, MHP’nin baraj sınırında olduğu,
Türkiye’nin AKP iktidarında, daha GÜÇLÜ, daha SAYGIN olduğu,
Krizin teğet geçtiği, İhracatımızın arttığı, dış borcumuzun kalmadığına,
İŞSİZLİĞİN azaldığı, ENFLASYONUN düştüğü,
ÜLKENİN ZENGİNLEŞTİĞİ, KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR ARTTIĞINA,
Milleti inandırıp yine oylarını alabileceklerini düşünüyor.
AKP bunu başarabilir mi?
2007 seçimleri öncesinde de milyonlarca kişi, işçi, memur, köylü, çiftçi , esnaf,
Toplumun bir çok kesimi şikayetçiydi.
Yurdun her yerinde Cumhuriyet ve çiftçi mitingleri yapılıyordu.
Üstelik AKP devleti bu kadar ele geçirememiş, başbakan tek adam değildi.
Kendisine destek veren medya olsa da bu günkü kadar güçlü değildi.
Buna rağmen seçmen oyunu, CHP ye değil de neden AKP ye verdi?
Başbakan ve AKP yöneticileri çok biliyorlar ki,
2007 de seçmen her şeye rağmen AKP ye oy verdi ise, nedeni AKP nin başarılı olması değildi.
Seçmen 2007 seçimlerinde güven veren iktidar alternatifi olacak bir parti bulamadı.
AKP nin iktidar alternatifi ve rakibi olan CHP lideri DENİZ BAYKAL iktidar olmak istemiyordu.
Ankara’nın dışına hiç çıkmıyor, seçim zamanı bile en fazla 20 miting yapıyor,
Seçim otobüsünden inip halkın yanına bile gitmiyordu.
Ama bu gün CHP lideri KEMAL KILIÇDAROĞLU.
Anadolu’yu adım, adım geziyor.
İnsanların neden yoksullaştığını, neden işsiz kaldığını,
Neden tarımın, hayvancılığın yok olduğunu,
Yolsuzlukları, büyük şehirlerde imar rantını, özelleştirmeleri,
İnsanların din, inanç gibi kutsal duygularının nasıl kullanıldığını,
Dini inanç ve etnik kimlikleri kullanılarak nasıl oylarının alındığını,
İşçinin, esnafın, memurun, çiftçi, köylü, sanayici herkesin sorunlarının neden kaynaklandığını,
Nasıl çözüleceğini anlatıyor, insanları inandırıp ikna ediyor, desteğini alıyor.
İşte bu gerçek AKP ve başbakanın hayallerini gerçekleştirmesi yolunda en büyük engel.
Bu seçimlerde AKP ne yaparsa yapsın,
% 50 oy alması, 367 milletvekili çıkarması bir hayal olduğu gibi,
AKP nin tek başına iktidar olması,
Hatta birinci parti bile mümkün görünmüyor. 27.01.2011

Hiç yorum yok: