25 Şubat 2008 Pazartesi

BAŞ ÖRTÜSÜ,TÜRBAN, TESETTÜR

“KADINLARIMIZ, KIZLARIMIZ DİNİ İNANIŞLARI GEREĞİ BAŞINI ÖRTÜYOR” diyorlar. Sorun gerçekten böyle olsa kimse kaygı duymayacak. Ama sorunun bu olmadığı açık.

TV de bir tartışma programında gayet modern giyinmiş bir bayan gazeteci “bu ülkede Hıristiyan, Yahudi, Ermeni dinini korkmadan söylüyor ama bir Müslüman ben MÜSLÜMANIM diyemiyor” diyordu.

Bu kadar büyük yalan olmaz. Ben bu güne kadar hiç kimseye “ORUÇ TUTTUĞU, NAMAZ KILDIĞI, MÜSLÜMANIM DEDİĞİ” için bir şey denildiğini duymadım, görmedim.

Ama oruç tutmayan, namaz kılmayan, içki içenlerin bırakın ayıplanmasını dövüldüğünü hatta öldürüldüğünü duydum.

Son günlerde Atatürk’ ün bir vasiyetinden söz ediliyor. Sözde Atatürk öleceğini anlayınca noteri çağırmış “50 YIL SONRA SSCB DAĞILACAK BURADAN AYRILAN MÜSLÜMAN VE TÜRK ÜLKELERLE MÜSLÜMAN ARAP ÜLKELERİ BİR ARAYA GELİP YENİDEN HALİFELİK SİSTEMİNE GEÇİN” diye vasiyet bırakmış.

Vasiyet verede? Yok.

Ama ne diyorlar “SAKLIYORLAR veya YOK ETTİLER.” Yalandan kim ölmüş? Hedeflerine varabilmek için bazı kişilere yalan, iftira her şey serbest. Peki Müslümanlıkta da bunlar günah değil mi? Hadi bu dünyada hesap vermekten kurtuldular, öbür dünyaya inanmıyorlar mı? Orada hesap vermekten korkmuyorlar mı? Ülkenin % 95 veya 99 u Müslüman ise ve AKP dindar bir parti diye seçimde % 47 ( o bile şüpheli) oy alıyorsa, AKP ye oy veren Müslüman, vermeyenler GAVUR MU?

KİM MÜSLÜMANDIR?
Müslüman bir ana babadan doğan her çocuk Müslüman’ dır. (Bazı din adamları her doğan kişinin Müslüman olarak doğduğunu söyler. Hatta “ne zamandır Müslümansın?” sorusuna verilecek doğru yanıtın “KAVLÜ BELADAN BERİ” (yani dünya kurulduğundan bu yana) olduğunu söylerler.) İnsanlar belli yaşa gelince kendi kararı ile hangi din, inancı benimseyeceğine karar vermesi daha doğru olmaz mı?

SONRADAN MÜSLÜMAN NASIL OLUNUR?

İslam dinine göre, eskiden hangi Dini inancda olursa olsun bir insan son nefeslerinde Kelime i şehadet getirse Müslüman olarak ölmüş sayılır. Normal zamanda Müslüman olmak isteyen insan; ilk önce KELİME İ ŞEHADET getirecektir. (AMENTÜ). Yani, “ALLAH’ ın birliğine, Meleklerine, Kitabına (KURANA), Peygamberine ve Hz. Muhammet’ in onun peygamberi olduğuna, Ahrete (öbür dünyaya), hayır ve şer’ e (iyilik ve kötülüğün Allah’ tan geldiğine) inandığını kabul edecektir. “namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmek” Müslüman bir kişinin yerine getirmesi farz olan şeyler (ibadet) dir. Yani Müslüman olmak için ne farz olan şeyler ne de kadınların örtünmesi (tesettür), erkeklerin şalvar giyip sarık takması, sakal bırakması diye bir şart söz konusu değildir.

Müslüman olmanın ilk şartı KELİME İ ŞEHADET şartını yerine getiren bir kimse başka hiçbir şart aranmadan Müslüman olmuş sayılır. Müslüman olan bir kişi “oruç tutmaz, namaz kılmaz, “gücü varsa” hacca girmez ve zekat vermezse yine Müslüman’dır ama “İBADETİNİ YAPMAMIŞ, GÜNAH İŞLEMİŞTİR.” Yine örneğin, harama el uzatırsa, (haram; hem hak edilmeyen kazanç, hem de başka kadınların namusuna el uzatmak anlamındadır). Kul hakkı yerse, (En büyük günah kul ve yetim hakkı yemektir. Allah her suçu affedebilir ama kul ve yetim hakkı yiyenleri kesinlikle af etmeyeceği belirtilmiştir.) Namuslu olmazsa, iyilik değil kötülük yapar, maddi gücün varda yoksullara yardım etmezse Müslümanlıktan çıkmaz, dinen günah işlemiş sayılır. Yaşadığı sürece yaptığı her şey bir deftere yazılır. Dinen yasaklanan şeyleri yapmışsa günah, İyilik yapmamışsa sevap işlemiş kabul edilir. Ölünce, yaşamı boyunca yaptıkları “SADECE İBADETİ DEĞİL BÜTÜN YAPTIKLARI” tek, tek incelenir, hesaplanır ve ona göre CENNETE, devamlı veya cezasını çekinceye kadar CEHENNEME gider.

Kuranda farz olan ibadetini yapmamış, yerine getirmemişse “örtünme ile ilgili ayetler varsa onu da yapmamışsa bile yine ”MÜSLÜMANDIR” ama günah işlemiştir. Yani Başını örtmüyor “TÜRBAN” takmıyor “TESETTÜRE GİRMİYOR” diye kimseye “ sen Müslüman değilsin” denilemez. Bundan çok daha önemlisi İslam dininde kimin daha iyi Müslüman, kim günah işliyor, kim CENNETE gideceğini hiç ama hiç kimse “Hz. Muhammet bile” bilemez. Müslümanlıkta Allah ile kul arasında kimse yoktur.

Ama kendini (HAŞA) ölen insanlara HESAP SORAN Melek yerine koyan bazıları “YETİM HAKKI YİYEN, YOLSUZLUK YAPAN, YALAN SÖYLEYEN, HAKSIZLIK VE ADALETSİZLİKLERE GÖZ YUMAN” insanları görmezden, duymazdan geliyor, hatta bunlara kendide ortak oluyor, sonra da sade vatandaşlara gidip “TÜRBAN” takmasan Müslüman değilsin, şunu, şunu yapmazsan CEHENNEME gidersin diyorlar. Cahil ama iyi niyetli gerçekten dindar insanları kandırıyorlar. Öyle bir ağ ve sistem kuruyorlar ki, bir çok din alimleri söylenenlerin yalan, hurafe, dinle hiç ilgisiz olduğunu, İslam’da örtünme şartının olmadığını söylediklerinde susturulmakta, din düşmanı, hatta Ermeni olmakla suçlanıp karalanmakta halkın gerçekleri öğrenmesini engellemektedirler.

Tıpkı Avrupa’da ENGİZİSYON döneminde GALİLEO’ nun DÜNYA, YUVARLAKTIR ve DÖNÜYOR dediği için KİLİSE ENGİZİSYON MAHKEMESİ tarafından cadılıkla suçlanıp yakılmak istenmesi gibi. GALİLEO nun dediklerine Kilise ve papazlar karşı çıkmasa yüzlerce yıldır İNCİL’ de böyle yazıyor dinimize göre böyle diye halkı aldatan Hıristiyan din adamlarının halkı kandırdığı meydana çıkacaktı. İşte Ülkemizde bunun benzerleri yaşanmaktadır.

Kimin doğru, kimin yanlış, yalan söylediği konusunda insanlara gerçeği söylemek zorunda olan Diyanet İşleri Başkanlığı bile sessiz kalıyor. Taraf olmak istemiyor. Diyanet İşleri Başkanlığının atadığı bir çok cami imamı kendine bağlı ya cemaat veya tarikat kuruyor. Fethullah GÜLEN dahil ülkemizde cemaat liderlerinin bir çoğu daha önce Diyanet İşleri başkanlığına bağlı bir cami de imam değil miydi? Bu cemaat veya tarikat liderleri insanlara sadece kendi söylediklerinin doğru, kendinden farklı söylenip, öğretilenlerin yanlış olduğunu söyleyip bir çok iyi niyetli gerçek dindar insanı inandırmıyor mu? Bu tarikat veya cemaat liderleri kendilerine inanan iyi niyetleri insanlardan şahsi maddi veya manevi çıkar sağlamıyorlar mı?

Eğer bütün bu olanlar Atatürk zamanında olsaydı “LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETE KAST EDİYORLAR” diye kesinlikle İSTİKLAL MAHKEMELERİ hemen kurulurdu. 18.01.2008

Hiç yorum yok: