16 Şubat 2008 Cumartesi

GERÇEKLER, YOKSULLUK, İŞSİZLİK

İnsanların en cahili bile doğru tercih, doğru seçim yapabilir. Ancak onlara gerçekler söylenirse.
Ama hem onlardan gerçekleri gizleyeceksiniz, hem kutsal dini inançlarını kullanarak bir çok yalanlar söyleyeceksiniz, ondan sonra da onları yaptıkları seçime “DOĞRU” diyeceksiniz, onların seçimi ile oluşan sonuca "MİLLET İRADESİ" diyeceksiniz.
Doğu ve güneydoğu Anadolu’da halk yıllarca kime oy verdi? Şimdi kime oy veriyor? Ya toprak ağasının veya aşiret reisinin aday olduğu veya istediği partiye, Yada cemaat lideri, şıh ve şeyhin istediği partiye değil mi? Böyle bir seçim demokratiktir, halkın özgür iradesi ile yapılan bir seçimdir denilebilir mi? Ülkemizde sağ partilerin oyları neden çoktur? Çünkü bütün sağ partiler, oy alabilmek için insanların kutsal din duygularını kullanmaktadır. Tarikatlarla iş birliği yapmaktadır. Bu gün “laiklik elden gidiyor, kaygılıyım” diyen sayın Süleyman DEMİREL’ e başbakanken her hafta cuma namazı çıkışında Kuran hediye edilmiyor muydu? O da öpüp kabul etmiyor muydu? Sağcılar bana cinayet işliyor dedirtemezsiniz demiyor muydu? Tespih tutan elle silah tutan el bir olur mu demiyor muydu? ÖZAL farklı mıydı? ERBAKAN' ın yaptıkları saymakla biter mi? Her biri her yıl onlarca imam hatip okulu açılmadı mı? AKP hepsinde daha fazlasını yapmıyor mu?
Eğer tarafsız, halka gerçekleri söylemesi gereken medya bunları yolsuzluğu, haksızlığı yazmıyor, dile getirmiyorsa halk nasıl öğrenecek, doğru kararı nasıl verecek? Seçim yaparken doğru lideri, partiyi, adayı nasıl bilecek?
Ülkemizde bu gün en yakıcı sorun İŞSİZLİK, YOKSULLUK ve YOLSUZLUK iken gündem hep türban. İktidar partisi bunu ekonomik sorunlar gündeme gelmesin diye yapıyor olabilir. Ama bu en yakıcı sorunlar gazetelerin iç sayfalarında birkaç satırla, TV de hiç yer alıyor. Son olarak açıklanan resmi istatistiklere göre ülkemizde işsizlik oranı % 10, işsiz sayısı da 2,5 milyon kişi imiş. Peki doğru mu?
Eskiden İş ve işçi bulma kurumu yeni TUİK e iş arayanlar başvururdu. Ya şimdi? Hayır. Öyleyse ülkemizdeki işsiz sayısı tam olarak bilinmiyor. Ülkemizde üniversite eğitimli gençlerin en az yarısı, eğitim gördüğü dalda değil nerede iş bulursa orada çalışıyor. Ama bunların büyük çoğunluğu işinden memnun değil. Büyük çoğunluğunun da iş güvencesi yok. Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşına kadar ve 7000 gün (her yıl 100 gün artacak) pirim sayısını dolduracak kadar işte kalabileceğinden emin değil. Geri kalanı ise iş bulamadığı için ya işsiz veya babasının, kardeşinin işinde çalışıyor.
Yeni genç işsizlerde ayrı bir de işini kaybedenler var. İşsiz kalmaktan korkanlar var.
Günlerdir Tekel işçileri İstanbul, İzmir, Adana’da her yerde eylemde. Neden? Özelleştirmeye karşı oldukları için. Peki özelleştirmeye neden karşılar? En büyük korkuları özelleştirme sonucu büyük olasılıkla tekel yabancıya satılacak, alan şirket onları işten çıkaracak, işsiz kalacaklar. Başka bir iş bulmaları da mümkün olmayacak. Peki işçilerin direnişi basında yer alıyor mu? Hayır.
Bu hafta DİSK’ in genel kurulu var. Hangi gazetede haberini okudunuz? Hangi TV haberini verdi? Cuma günü çalışma bakanı gidip konuşma yaptı diye 1-2 dakika TV de yer aldı. O da bakanı protesto ettiler yani olay oldu diye.
Eğer gerçekten eğitimli işsiz sayısını öğrenmek istiyorsanız KPS ye başvuranların sayısına bakın. Özel sektörün, şirketlerin, bankaların iş arama sitelerine bakın. Eğitimsiz işsizlerin sayısını öğrenmeniz mümkün değil. Çünkü onlar hiçbir yerde kayıtlı değil. Yinede yaklaşık bir sayı elde etmek istiyorsanız, birkaç ay süre ile Belediyelere, kaymakamlıklara, valiliklere iş için başvuranları takip edin. Ayrıca Ticaret ve sanayi odalarından yaklaşık bir sayıda öğrenebilirsiniz. Pazarcılık, sergicilik yapanların sayısı ne kadar artmış ona bakın. Bütün bunlarda ülkemizdeki işsiz sayısını bilmeye yetmez. Şehirde iş olmadığından zorunlu olarak karnını doyurabildiği, başını sokacak bir yeri olduğu için babası ile bir arada köyünde, kasabasında küçük topraklarını işleyen işsiz gençler var.
Dahası iş koşullarının çok kötü olduğu, sigortasız çalışan binlerce insan var.
Bütün bunların hiç biri devletin işsizler oranında, işsiz insanlar listesinde yer almıyor.
Son yıllarda özelleştirme adı altında aşağıdaki her şey yabancılara satıldı. Bu satılan yerlerde çalışanların bir çoğu işsiz kaldı. İşte 5 yıl kadar önce MİLLİ SERMAYE, bu YABANCI SERMAYE olanlar. Hepside zarar değil kar ediyordu. Bir çoğu birkaç yıllık karına satıldı.
Şimdi: PETKİM?-ERMENİLERİN. (KAZAK'A SATTIK, DEDİLER. KAZAĞI Bİ ÇIKARDIK.. ERMENİ...), FİNANSBANK- ALTERNATİF BANK-YUNANLILARIN, RAKI- TGRT(FOX)- BEYMEN'İN YARISI-AMERİKALI'NIN, TÜRK TELEKOM-ARAPLARIN, ADABANK- TÜRKİYE FİNANS-KUVEYTLİLARİN, AVEA- MNG BANK-LÜBNANLILARIN, KUŞADASI LİMANI- CBANK-İSRAİLLİLARİN, TELSİM-İNGİLİZLERİN, ARAÇ MUAYENE İŞİ- DEMİRDÖKÜM-ALMAN'IN, BAŞAK SİGORTA- TEB- DÖKTAŞ- İZOCAM-FRANSIZ'IN, OYAKBANK- DIŞBANK-HOLLANDALI'NIN, İZMİR LİMANI-HONG KONGLULARIN, İETT GARAJI-DUBAİLİLERİN, DENİZBANK-BELÇİKALILARIN, ŞEKERBANK-KAZAK'IN, YAPI KREDİ'NİN YARISI-İTALYAN'IN, TURKCELL'İN YARISI-FİNLİ'NİN, RUS'UN, ENERJİSA'NIN-YARISI AVUSTURYALI'NIN, ECZACIBAŞI İLAÇ-ÇEK'İN,.SÜPER FM-KANADALI'NIN,
Bunları biliyor muydunuz? İyi bir şey yapılmış diyebiliyor musunuz? 15.02.2008

Hiç yorum yok: