2 Şubat 2008 Cumartesi

KİM DEMOKRAT ?

Adı CUMHURİYET olsa da eğer o ülke de “DEMOKRASİ, HUKUK ve LAİKLİK” yoksa hiç bir anlamı yoktur. Bazı ülke yönetim biçimleri “cumhuriyet” değildir ama (İngiltere, İspanya, Belçika gibi monarşi-Krallıklar) o ülkelerde demokrasi, hukuk ve laiklik olmazsa olmaz ilkelerdendir. Ancak bazı ülkelerin yönetim biçimleri “cumhuriyettir” ama (İran, Afrika’da Güney Amerika’da diktatörlükle yönetilen ülkelerde, demokrasi, hukuk ve laikten eser yoktur.

Ayrıca “DEMOKRASİ” bize yıllardır yutturdukları gibi 4 veya 5 yılda bir sandığa gidip oy kullanmak, seçimi kazanan partinin, meclis çoğunluğu var diye siyasi iktidarın her istediğini yapması değildir. Öyle ki demokrasi ile yönetilen üstelik hukukun üstünlüğünü savunan hiçbir ülkede ister devlet başkanı ister iktidar partisi ve lideri “HALKININ %50 - 60 (demokratik hukuk devletinin egemen olduğu hiçbir ülkede hiçbir parti %60-70 veya daha fazla oy alması mümkün değildir.) OYUNU ALDIM. MECLİS ÇOĞUNLUĞU İLE İSTEDİĞİM YASALARI ÇIKARIRIM. BÜTÜN UYGULAMARI YAPARIM. İSTEDİĞİM KİŞİYİ İSTEDİĞİM GÖREVE GETİRİRİM” diyemez.

Dahası, “ben halkın oyu ile seçildim. Hiç kimse benim yaptıklarımı, Cumhurbaşkanı hatta Yüksek yargı bile (Anayasa mahkemesi, Danıştay, Sayıştay) iptal edemez” diyemez. Hele, hele yüksek yargının hatta Avrupa üst yargısının verdiği bir karara karşı “ULEMAYA SORDUN MU? Denemez.

Demokratik, hukuk devletinde siyasi partiler 4 – 5 yılda yapılan seçimlerle iktidar veya muhalefet olarak parlamentoda haklın temsilcisi olarak görev yaparlar. Ancak yine demokrasi ve hukuk devleti olan ülkelerde Yüksek yargı, sivil, asker bütün yöneticiler de belli kurallar içerisinde seçimle göreve gelirler.

Sorarım size;

Radyo – Televizyon genel müdürünü, iktidar mı atayarak göreve getirirse mi daha demokratik olur? Yoksa kurumda görev yapanların seçimi ile göreve gelse daha demokratik olur?

Genel kurmay başkanı ve kuvvet komutanları şimdiki gibi liyakat, kıdeme ve belli kurallarla göreve gelse mi daha demokratik olur? Yoksa siyasi iktidar istediği kişiyi Genel kurmay başkanı veya kuvvet komutanı atasa mı daha demokratik olur? Anayasa mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, başkan ve üyelerini siyasi iktidar göreve getirirse mi daha demokratik olur? Yoksa yüksek yargı kendi başkan ve üyelerini kendi içinden kendi seçip göreve getirse mi daha demokratik olur? Yargının bağımsız tarafsız olması için “HSYK kurulu üyeliğinden adalet bakanı ve müsteşarı çıkması şart denmiyor mu?

Yani “siyasi iktidar, “BEN SEÇİLDİM, ONLAR ATANDI” diye bir ayrım diyemez, yapamaz. Diyemez çünkü bütün demokratik, hukuk devletlerinin Anayasalarında,

“EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.” Der ama devamında da;

“EGEMENLĞİNİ, ANAYASANIN KOYDUĞU ESASLARA GÖRE, YETKİLİ ORGANLARI İLE KULLANIR” der.

Daha da ileri giderek

“EGEMENLİĞİN KULLANILMASI, HİÇBİR SURETTE HİÇBİR KİŞİYE, ZÜMREYE VEYA SINIFA BIRAKILAMAZ” der.

Ve anayasa ülkeyi idare edenleri uyarır.

“HİÇBİR KİMSE VEYA ORGAN KAYNAĞINI ANAYASADAN ALMAYAN BİR DEVLET YETKİSİ KULLANAMAZ. Der.

Peki sorarım size;

Kimin milletvekili olacağına siyasi parti liderleri karar vermiyor mu? Öyleyse milletin vekilleri demokratik yollardan belirleniyor diyebilir miyiz?

Mecliste milletvekilleri liderlerinin istemediği bir şeyi yapabiliyor mu? Liderlerinin istemediği yönde oy kullanabiliyor mu? Eğer liderlerinin istemediği şeyleri yapar veya söylerse partiden ihraç edilmiyorlar mı? Bir daha seçimde lider onun üstünü çizmiyor mu? Peki bütün bu uygulamalar “DEMOKRATİK Mİ?”

Demokrasiyi savunduğunu söyleyenlerin önce kendileri demokrat olması gerekmez mi?

LAİKLİĞİ yaşam biçimi değil sanki bir rejim hatta dini inanç gibi gösterenler, bu nedenle LAİKLİK demeyip, LAİSİZM diyenler, “insanlar laik olmaz, devlet laik olur” diyenler sizce demokrat olabilir mi? Demokrasiyi herkes için değil, “sadece kendi isteklerini elde edinceye kadar araç olarak görenler” sizce demokrat olabilir mi? 2007

Hiç yorum yok: