2 Şubat 2008 Cumartesi

SEÇİMLERDE CHP BAŞARILI MI?

Cumhuriyetin, demokrasinin, laikliğin, ülkenin birlik ve bütünlüğünün tehlikede olduğunu düşünen seçmen CHP nin iktidar olamasa da birinci parti olacağından o kadar emindi ki sonuçları görünce şok oldu.

Seçimler öncesinde sade bir üye olarak CHP yi destekleyen bir konumda olduğum halde sonuçları görünce 4 gün evden çıkmadım. Kendi kendime iç hesaplaşma yaptım. CHP neden başarılı olamadı? diye düşündüm, hesap, kitap yaptım. Sonuçta CHP lideri Deniz BAYKAL ve parti yönetiminin beni kandırsa bile halkı kandıramadığını, daha iyi yöneteceğine, ülkeyi refaha kavuşturacağına seçmeni inandıramadığını anladım. “Ben nasıl oldu da BAYKAL’ a inandım” diye basında öz eleştiri yapma gereğini duydum.

BAYKAL’ ın başarısızlığı sadece bu seçimler olsa belki hoş görülebilirdi. Ancak CHP 1999 da baraj altında kalmış, BAYKAL bu hezimet sonucu istifa etmişti. Ancak BAYKAL olmayınca yerlerini koruyamayacağını anlayan ilçe, il, yöneticileri, belediye başkanları ve kadrosu “SENSİZ OLMUYOR” bahanesi ile onu tekrar başa geçirdiler Ama bu gün görüldü ki BAYKAL’ la yine olmadı. BAYKAL söylemlerinde, yaptıklarında tamamen haklı bile olsa ( ki bu doğru değil) bu seçim sonuçlarından sonra BAYKAL ve ekibi CHP yönetiminden ayrılmalıydı.

BAYKAL ve ekibi ayrılırsak parti olmayacak kişilere kalır diye düşünürse, o zaman parti meclisi ve merkez yönetim kurulu acilen toplanıp, partiden ihraç edilen eski CHP lilere AF çıkarılmalı ve disiplin cezası verilen herkesin cezası ortadan kaldırmalı, partiye küstürülen sosyal demokratlar partiye davet etmeliydi. Daha sonra ikinci bir olağan üstü kurultay ile önce parti tüzüğü demokratik hale getirilmeli ve lider sultası ortadan kaldırılmalı, ilçe ve il kongrelerinin yeniden yapılması kararı alınmalıydı. Böylece yeni seçilecek ilçe, il yöneticileri ve yeni delegelerle hemen ikinci bir olağan üstü seçim kurultayı yapılmalı, Deniz BAYKAL ve bu gün MYK ve parti meclisinde görev alanların hiç biri aday olmamalı yeni bir yönetim oluşmalıydı. Bunların hiç biri olmadığı gibi BAYKAL ve ekibi seçimlerde başarısız değil başarılı olduklarını CHP nin oyunu 1.200.000 arttırdıklarını, savunuyor.

Bugün CHP ye oy veren seçmenlerin büyük çoğunluğu seçim sonuçlarının hezimet olduğuna ve BAYKAL’ ın istifa etmesi gerektiğine inanıyor. Aslında il ve ilçe başkan ve yönetimlerinin çoğunluğu da ayni düşüncede. Ancak siyasette beklentisi olan bu kişiler, görevden alınma, disipline verilme ve ihraç korkusu ile ses çıkaramıyor, BAYKAL’ a “İSTİFA ET, ÇEKİL” diyemiyorlar.

Bunun örneği Bergama’da yaşandı. 22 temmuz 2007 seçimlerinden sonra Bergama CHP ilçe yönetimi parti binasında seçim sonuçlarını tartışmak üzere 08.08.2007 tarihinde bir toplantı düzenledi. Toplantıya 50 civarında ve seçimlerde aktif olarak görev almış kişiler katıldı. Seçim işlerinden sorumlu eski ilçe başkanı (şu anda yeniden ilçe başkanlığına atanan) İdris YAVUZYILMAZ seçimlerde neler yaptıklarını ve Bergama’da ne kadar başarılı olduklarını anlatan uzun bir konuşma yaptı. Burada Bergama seçim sonuçlarını tartışacağız deyince, herkes itiraz etti. “Biz Bergama değil ülkedeki seçim sonuçların tartışamaya geldik” dediler. Sıra ile söz alarak “BAYKAL ve ekibi istifa etmeli, başarısız oldu” dediler. Daha da ileri giderek “ilçe yönetimi CHP nin seçimlerde başarısız olduğunu, BAYKAL ve genel merkez yönetiminin istifa etmesi gerektiğini belirten bir deklarasyon yayınlasın, eğer bu deklarasyon için ilçe yönetimi görevden alınırsa hepimiz sizin arkanızdayız, bu konuda imza vermemiz gerekiyorsa deklarasyonun altına imza vermeye hazırız” dediler. Bunu söyleyenlerden bazı kişiler, ki; partide belli bir geçmişi ve gücü olanlar “biz BAYKAL’ ı seviyoruz. Bu güne kadar hep BAYKAL’ a destek olduk. Ama bu gün görüldü ki BAYKAL’ la olmuyor, olmayacak. Haklı veya haksız BAYKAL olduğu müddetçe insanlar CHP ye oy vermiyor ve vermeyecek. BAYKAL artık bırakmalı dediler. Ama yönetim anlaşıldığı kadarı ile korktu ve bu güne kadar böyle bir deklarasyon yayınlamadı. Üstelik İzmir fuarı açılışına gelen BAYKAL’ ı karşılamaya gitti.

Liderler partide bu kadar güçlü ise bunun nedeni ne pahasına olursa olsun ona destek verenlerdir. Partide lider sultası varsa bu yetkiyi ona kim verdi? Genel başkanlığa aday olabilmek için 250 imza hem de BAYKAL’ ın önünde atılması gerekiyorsa bu yetkiyi kim verdi? Parti ilçe, il yönetimleri, parti kurultay delegeleri, bugün de bir şeyler yapmayacak olursanız bir dahaki seçimde parti de kalmayacak. Siz delege, ilçe, il başkanı, belediye başkanı, bu gün milletvekili olmuşsunuz ne hükmü olacak? Sizin kıyak emekliliğini olacak ama vatandaşa yazık olmayacak mı?

Başarısız lidere değil tabana, vatandaş kulak verin. Gereğini yapın. Beş yıl sonra, ne parti ne DEMOKRATİK, LAİK DEMOKRATİK BİR CUMHURİYET kalmayabilir. 2007

Hiç yorum yok: