16 Mart 2008 Pazar

DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE PARTİLER KAPATILAMAZ (MI?)

Demokratik bir hukuk devletinde parti kapatılır mı? Diye soruluyor.
Demokratik bir hukuk devletinde, hukukun eksiksiz uygulandığı bir ülkede, Siyasi partiler kapatılmaz. Çünkü siyasi partilerin hepsi, demokrasiyi, insan haklarını, laik, hukuk devletini benimsemiştir. Demokrasinin tam olarak uygulandığı bir hukuk devletinde; Demokrasinin “halkın 4 yılda bir sandığa gidip oy kullanması” olmadığı herkesçe bilinir. Toplumun bütün kesimleri örgütlüdür ve herkesin en küçük azınlıkların bile hakları Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmıştır.
Hiçbir parti ne kadar çoğunlukla iktidar olmuş olursa olsun, anayasa ve yasaları ancak ve ancak HALKIN EKONOMİK, DEMOKRATİK HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ GENİŞLETMEK için değiştirir, kendi çıkarı için, iktidardan gitmemek için değişiklik yapmaz hatta bunu aklından bile geçirmez.
Demokratik hukuk devletinde; milletvekilleri halkın temsilcileridir. Kimin halkın temsilcisi olacağına halk yerine parti liderleri karar vermez. Milletin vekilleri yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabını liderine değil halka verirler. Herkesin yetki, hak ve sorumlulukları Anayasa ve yasalarla belirlenmiştir. Hiç kimse Anayasa ve yasalarla kendisine verilmeyen hak ve yetkileri kullanamaz. Ülkenin çimentosu ANAYASA ve yürürlükteki yasalara herkes uyar. Hiçbir parti, kurum, kişiye ayrıcalık yapılamaz. Hiçbir parti ne kadar fazla oy almış olursa olsun, parlamentoda ne kadar büyük bir çoğunluğa sahip olursa olsun hukuka, yüksek yargı kararlarını yok sayamaz, uymazlık yapamaz, eleştiremez, saygı gösterir ve uyar.
Ama bir ülkede bir siyasi parti tek başına iktidara geldikten sonra bu ilkelere uymak istemezse ne olacak?
Üstelik: eğer halk gerçekleri bilmiyor, 5. Kuvvet olduğu söylenen basın (MEDYA) halktan gerçekleri gizliyor veya gerçekleri yazıp söylemiyorsa,
Bu ülkede siyasi partiler ve seçim yasası demokratik değilse ve partilerin tamamında bütün yetkiler parti liderlerinin elinde toplanmışsa,
Yasama yani parlamento çoğunluğu ayni zamanda iktidar partisince temsil ediliyor, kimin Milletvekilli olacağına halk değil, siyasi parti liderleri karar veriyorsa, "YASA ÇIKARMA ve DENETİM" sırasında milletvekilleri oylarını kendi vicdanlarına göre değil “bir daha beni milletvekili adayı göstermez diye” liderin istediği şekilde kullanmak zorunda kalıyorsa, bütün yasalar yürütme yani siyasi iktidarın “hükümetin, hatta sadece iktidar partisi liderinin” istediği gibi çıkıyorsa, Parlamentoda çoğunluk iktidar olan siyasi partide olduğu ve sınırsız dokunulmazlık zırhı nedeni ile yolsuzluk yapan, yasalara uymayan, haksızlık ve adaletsizlik yapan hükümet üyelerinden, yerel yöneticilerden, iktidar tarafından atanan bürokratlardan hesap sorulamıyorsa, dahası siyasi iktidar tarafından yargı kararları uygulanmıyor. Yargı kararları uygulanmayanlara bir yaptırım uygulanamıyorsa,
Yürütme (hükümet), yasama (meclis çoğunluğu) yanında devlet başkanlığı da iktidar yanlısı olduğu zaman, yıllar geçtikçe yüksek yargı dahil devletin bütün yüksek kademeleri iktidarın partisinin eline geçme tehlikesi varsa, ne yapılacak?
Anayasanın 24, maddesinin son paragrafında belirtilen “Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.” Denildiği halde uyulmuyorsa,
Sadece merkezi iktidarla değil, yönetiminde bulunduğu belediyeler eli ile de, ülkedeki aç, işsiz ve yoksul insanlara devlet olanakları ile kömür ve yiyecek dağıtıyor, elektrik, su paralarını almayacağını sözünü vererek, bütün bunları karşılığı seçimlerde oylarını arttırıyorsa,
Böylece seçimleri kazanarak iktidar olup, “halkın büyük çoğunluğu beni seçti, istediğim her şeyi yaparım, istersem anayasayı bile tümden değiştiririm” diyorsa,
İktidar partisinin uygulamaları ve aldığı kararlar, çıkardığı yasalarla, Anayasanın başlangıcında yer alan “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddelerinden olan LAİKLİK ilkesini değiştirmek istediği açıkça görülüyorsa,
Anayasasında yer aldığı halde, kuvvetler ayrılığı ilkesi tam olarak uygulanamıyorsa,
Yargı siyasi iktidardan bağımsız hale getirilemiyorsa,
Yüksek yargı o siyasi partiye YASALARA UY diyemeyecek mi?
Büyük bir çoğunlukla iktidarda diye bu partinin kapatılması için ANAYASA MAHKEMESİNE dava açılamayacak mı?
Anayasa mahkemesinde yapılan yargılama sonucu iddiaların doğru olduğu anlaşılsa bile, ANAYASA MAHKEMESİN BU PARTİNİN KAPATILMASINA VE SORUMLULARIN CEZALANDIRILMASINA KARAR VEREMEYECEK Mİ? 15.03.2008

Hiç yorum yok: