22 Mart 2008 Cumartesi

SON BÜYÜK HESAPLAŞMA

Ahmet ALTAN, Taraf gazetesinde son günlerde “AKP’ ye kapatma dersleri..., Sayın Yargıtay Başkanı, bakın sonunda hukuk ne hale geldi..., Hukuk, öyle bir şey değil..., Darbe hazırlığı ya da Kemalizm’i kapatmak,” başlıklı yazılarını yazdıktan sonra 21.03.2008 tarihli yazısının başlığı da “Son büyük hesaplaşma” idi.
Peki ne ile ve kiminle hesaplaşacaktı? Anlaşıldığı kadarı ile Kemalizm ile hesaplaşacak.
Son yazısında, “ERGENEKON çetesine karşı derinleştirilen soruşturma sadece adli bir olay değil, Büyük hesaplaşmanın önemli parçalarından biri. AKP’ yi kapatma girişimiyle, ERGENEKON soruşturması, aynı satranç oyununun karşılıklı iki çarpıcı hamlesi. Devlet, toplumsal değişime her müdahale ettiğinde, kökleri devletin içindeki kadrolara ulaşan ERGENEKON soruşturması da biraz daha derinleştirilecek.... Çok şaşırtıcı olaylar yaşayacağız sanırım. Bana bu yaşadıklarımız, son büyük hesaplaşma gibi geliyor.... İşler daha da sertleşebilir. Daha önce görmediğimiz şeyler görebiliriz. Ama sonuç değişmez. Türkiye yeni bir yapıyı mutlaka kurar. Bütün mesele... Bunu mümkün olduğu kadar kısa zamanda ve mümkün olduğu kadar acısız bir şekilde halledecek adımları atacak zekâyı göstermekte. Ve, toplumsal ittifakı güçlendirmekte. Akılsızlık, kurnazlık, çıkarcılık çok pahalıya patlar bu sefer. Bilmem AKP bunun farkında mı...” diyor.
Bunun üzerine Ahmet ALTAN’ a yanıt vermek zorunda hissettim kendimi. Ve aşağıdaki yazımı kendisine gönderdim. İşte mesajım.
Sayın Ahmet ALTAN
Mesajımı okur musunuz bilmem. Ben sizin yazılarınızı sonuna kadar okuyorum. (yazdıklarınıza katılmasam, kızsam bile) Ama yinede size yazacağım.
Bundan 7 - 8 yıl önce Bergama'da Kermes festivalinde panele geldiğinizde sizle tanışmış, konuşmuştuk. O zaman "bak Bergama ne güzel, park, ağaçlar, hava ne güzel. Neden bu park da öpüşen, birbirine sarılmış gençler yok, yoksa özgür değil misiniz?" demiştiniz.
Bu gün yine yok. Üstelik ülkenin bir çok yerinde kız erkek gençler el ele bile dolaşamıyor. Çünkü birileri ayıplıyor veya yasaklıyor.
Ve siz bu iktidarın ÖZGÜRLÜKÇÜ olduğunu savunuyorsunuz.
Susurluk kazası ile Devlet - Siyaset - Çeteler ilişkisi açığa çıktığında bu gün iktidarda olanlar o zaman "BÜTÜN BUNLAR FASA FİSO" dememişler miydi?
Bizler, Milyonlarca kişi gece, gündüz meydanlara çıkıp, her gün saat 21 de ışık söndürme eylemi yapıp her şeyin açığa çıkarılmasını, sorumlulardan hesap sorulmasını istemedik mi?
Bu gün iktidarda olanların ve destekçilerinin hiç biri ne ışık söndürdü ne de alanlara çıkıp hesap sorulmasını istediler.
Bizler hep darbelere karşı olduk. Çünkü 27 mayıs hariç hepsi sol, sosyalist, demokratları, aydınları ezdi geçti. İlhan Selçuk 12 mart ve 12 eylülde de bundan çok daha kötülerini gördü. Ama bu gün İlhan Selçuk hala saygın bir yazar ya ona işkence yapanlar nerede?
Şimdi yine sırf AKP iktidarına karşı diye, darbecileri destekliyor iddiası ile İlhan SELÇUK askeri dönemi aratmayacak şekilde göz altına alınıyor. Ama yine aynisi olacak İlhan Selçuk tarihe saygın biri olarak geçecek Ona bunu yapanlar kara sayfalarda yer alacaklar
Bu gün küresel sömürücü emperyalist bir düzende işçi ve emekçi hakları, demokrasi için mücadele etmek gerekmez mi? Peki AKP sömürüye karşı mı? İşçi hakları için ne yaptı?
Demokratikleşiyoruz diye kendinden başkası için ne yaptı? "AB, ABD dünya AKP yi destekliyor, çünkü demokrasiyi AKP savunuyor, ona karşı olanlar darbeyi" diyorsunuz. AB, ABD nin desteği AKP onların her dediklerini yaptığı için, BOP' a destek verdiği, Türkiye’nin bütün varını yoğunu yabancılara sudan ucuza sattığı için olmasın?
Bizler sizin dediğiniz gibi darbeyi desteklemiyoruz. Ama AKP ye de karşıyız. Çünkü AKP de emperyalizme, sömürüye karşı bir şey yapmıyor. Yolsuzlukların üstüne gitmiyor. Demokrat, özgürlükçü, insan haklarına saygılı değil. Ne yaparsa kendi için devleti ele geçirmek için yapıyor.
Saygılarımla. 22.03.2008 – İbrahim BAYTAK

Hiç yorum yok: