7 Nisan 2009 Salı

KULAĞINI ÇEKİVER

Çocukken, verdiğimiz sözü tutmaz, ders çalışmaz, tembellik eder, yalan söyler, söz dinlemez, yaramazlık yaparsak, konu, komşu, tanıdıklar, öğretmenimiz büyüklerimize, annemize, babamıza, “ŞUNUN KULAĞIĞINI BİRAZ ÇEKİVER” derlerdi.

Bundan “uyarmak” da , gerçekten “kulağı çekmek” de anlaşılırdı.

Ak Parti iktidara gelirken “YOKSULLUK, YOLSUZLUK ve YASAKLARI” ortadan kaldıracağına söz vermişti.

Peki verdiği sözü tuttu mu?

AK PARTİNİN iktidar olduğu yedi yılda;

Yoksulluk bitti mi?

Yoksa her geçen gün arttı mı?

İşi, sosyal güvencesi olmayan, yeşil karta muhtaç insan sayısı her gün artmadı mı?

Her yıl belediyelerin, sosyal yardım vakıflarının yardımlarına muhtaç insan sayısı artmadı mı?

Ramazanlarda işten çıktığında iftara yetişemeyenler için kurulan “iftar çadırları” her yerde ve sayıları her geçen yıl artarak artık yoksulların boğazından “SICAK BİR YEMEK GEÇSİN” diye kurulmuyor mu?

ABD de başlayan ve bütün dünyayı saran küresel kriz görüldüğünde “KRİZ GELİYOR” bizi de vuracak dediklerinde, Başbakan “bizi vurmaz, teğet geçer, hatta biz karlı çıkarız demedi mi?

Bizi “teğet geçti mi?”

Binlerce işveren ve yüz binlerce işçi işlerini kaybetmedi mi?

AKP iktidarı yoksulluğu önleyemediği, küresel de olsa krizin etkilerini önlemek duyarsız kaldığı için;

AK PARTİYE, yerel seçimlerinde oylarımızı vermeyerek,

“KULAĞINI ÇEKELİM Mİ?

Yolsuzluklar bitti mi?

Devlet yönetiminde ihale ve özelleştirmelerde, belediyelerde yine ihale ve imar uygulamalarında yolsuzluklar artmadı mı?

İktidar yanlısı bazı kişiler kısa sürede köşeyi dönmedi mi?

Zenginleşmedi mi?

Yalan deseler de, çevremizde, ilçemizde, ilimizde yolsuzluklara tanık olmuyor muyuz?

Medyada her gün yeni bir yolsuzluk haberlerini görüp okumuyor muyuz?

Yolsuzlukları açığa çıkan bürokrat ve Belediye başkanları, “başbakan, bakan veya amirleri” izin vermediği için yargılanabiliyor mu?

Bu kişileri yargılayabilmek için Danıştay’dan izin alınması, dava açılması derken bir kısmı milletvekili olarak dokunulmazlık zırhına bürünmüyor mu?

Bir kısmı zaman aşımına uğrayıp cezadan kurtulmuyor mu?

Söz verip “yolsuzlukları” da önleyemediği için;

Oylarımızı vermeyerek,

AK PARTİNİN, 29 mart yerel seçimlerinde “KULAĞINI ÇEKELİM Mİ?

Yasakları kaldırdı mı?

Defalarca yasa çıkarıp “kendileri ve yandaşları dahil bir çok yolsuzluk yapanları, suçluları” af etmediler mi?

Ama, tüm çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı verdiler mi?

Bütün kesimlerin, işçi, memur, çiftçi, emekli her kesime örgütlenme hakkı verdiler mi?

Emniyet güçlerine sınırsız telefon dinleme hakkı verip insanların haberleşme özgürlüğünü bile ellerinden almadılar mı?

İktidarı, başbakanı, bakanları en küçük bir eleştiri yapanları karakola çekmediler mi?

Siyasi partiler yasasını değiştirip lider sultasını sona erdirdiler mi?

Seçim yasasını değiştirip kendi vekilimizi kendimizin seçmemizi sağladılar mı?

Yargının siyasetçilerin etkisinden kurtulması için yargı reformu yaptılar mı?

Söz verip “yasakları” kaldırmadıkları için;

AK PARTİNİN, 29 mart yerel seçimlerinde “KULAĞINI ÇEKELİM Mİ?

AKP iktidarının bu yerel seçimlerde,

“Kulağını çekmez, eğer oylarımızla cezalandırmaz isek,

Başbakan,

Bak, muhalefet, basın, yalan söylüyor yalan yazıyormuş,

İşsizlik yokmuş,

Yolsuzluk yokmuş,

Yasaklar bitmiş,

Benim bütün yaptıklarım doğruymuş,

Benim bütün yaptıklarımı millet destekliyormuş,

Ben en iyisini biliyormuşum,

Ben en iyisini, en doğruyu biliyormuşum,

Demeyecek mi?

Bu seçim iktidarı değiştirmeyecek.

Oylarımızı AKP dışında başka bir partiye verirsek,

Başbakan (zaten AKP demek başbakan demek) demek ki ben bazı şeyleri yanlış anlamışım,

Demek ki bazı şeyleri bana doğru söylememişler,

Demek ki milletin gerçekten sorunları varmış,

Demez mi?

Vatandaşın yakındığı sorunları araştırıp çözüm aramaz mı?

Eğer bu seçimde;

AKP iktidarı ve başbakanı,

Oylarımızı esirgeyerek “KULAĞINI ÇEKMEZ İSEK”

Her şeye rağmen oylarımızı yine AKP ye verirsek,

Bütün yaptıkların doğru, işsiz, yoksul da kalsak senin suçun yok demiş olmaz mıyız?

AKP iktidarından ve başbakandan oylarımızı esirgersek,

İşsizliğin, yoksulluğun, yolsuzluğun, yasakların devam etmesinden, gelir dağılımı adaletsizliğinden, siz sorumlusunuz, siz hatalısınız demiş olmaz mıyız?

Başbakan ve AKP iktidarının,

“KULAĞINI ÇEKELİM Mİ? ÇEKMEYELİM Mİ?”

29 mart 2009 seçimlerinde bütün bunları düşünerek oy vereceğiz.

Nasıl ve kime “İKTİDAR VEYA MUHALEFETE” oy verirsek verelim, seçimden sonra yakınmaya, sızlanmaya hakkımız olamayacaktır.

Eğer 29 mart 2009 yerel seçimlerinde AKP iktidarından ve başbakandan oylarımızı esirgediğimiz halde yine sorunlarımıza duyarsız kalırsa,

En geç 2011 de “iktidarı belirleyecek” millet vekili genel seçimleri olacak.

O zaman “BEN SENİ 29.03.2009 DA UYARDIM, AMA SEN ANLAMADIN” diyerek iktidardan al aşağı etmek hakkımız olacaktır. 20.03.2009

Hiç yorum yok: