7 Şubat 2010 Pazar

MESLEK ODALARI

MESLEK ODALARI

Demokratik ülkelerde;

Toplumun bütün kesimleri örgütlüdür ve hukukun üstünlüğü vardır.

Çalışanlar, “işçi, memur” sendikalarda,

Tarımla uğraşanlar tarım kooperatiflerinde, ziraat odalarında,

Küçük esnaf ve sanatkârlar meslek odalarında, örgütlüdür.

Bu kesimler ülkenin büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır.

Bu kesimlerin beklentileri ve çıkarları birçok konuda ortaktır.

Bu örgütler kendi “ekonomik, demokratik” hak ve çıkarlarını savunurlarken ayni zamanda ülkemizdeki “barışı, kardeşliği, bir arada yaşamayı, demokratik, laik hukuk devletini de” savunurlar.

Çünkü bir kez “demokratik hukuk devleti ilkelerinden çıkılmasına sessiz kalınırsa ülkedeki herkes zarar görür.

Eğer meslek odalarının başta üye kayıtları, seçme ve seçilme haklarında demokratik kurallara uyulmazsa, hukuku saygı gösterilmezse işlevlerini yerine getiremezler.

Üyelerle yönetim arasında kopukluk olur.

Üyeler yönetime güvenmezler.

Yönetime gelenler yetkilerini kendi çıkarları için kullanırlar ve ne yaparsa yapsınlar hiçbir zaman kimseden hesap sorulamaz.

Günümüzde meslek odaları işlevlerini yerine getiriyor mu?

Üyelerinin sorunları için bir şeyler yapılıyor mu?

Üyeler, oda yönetimlerine sorunlarımıza çözüm bulacağına güvenip inanmakta mıdır?

Birçok oda da seçimi eski başkanlar yine kazanacak.

Kazanabilirler.

Başkan çok başarılıdır, üyeler ayni kişiyi defalarca başkan seçebilirler.

Bunun antidemokratik bir tarafı yoktur.

Acaba ülkemizde başkanlar defalarca başarılı oldukları için mi seçiliyorlar?

Kaçıncı kez seçilmiş olursa olsun, kaç yaşına gelirse gelsin genelde bir çoğu başkanlıktan neden ayrılmak istemiyor?

Bunun nedeni hizmet aşkı mı?

Maddi yönden bir menfaati mi var?

Siyasette, bürokraside ve halk arasında belli bir saygınlık kazanmak için mi?

Küçük esnaf ve zanaatkârların, “bakkallar, lokantacılar, demirciler, terziler, berberler v.b” meslek odalarında demokratik işleyiş var mı?

Bu odalarına üye olma zorunluluğu olmasa kaç kişi üye olur?

Bu gün bu meslek odaları devlet dairesi gibi çalışmıyor mu?

Bu odalar “kayıt tutma, evrak verme ve bu işlerin her biri için (aylık veya yıllık aidatlar dışında ) ücret alan bir kurum halinde değil mi?

Üyelerce çeşitli adlar altında alınan bu paraların nerelere harcandığı denetlenebiliyor mu?

Yönetimler üyelerinin ekonomik ve demokratik hakları için ne yapıyorlar?

Bu günlerde oda seçimleri yapılacak.

Oda seçimlerinde ayni mesleği fiilen yapanlar, vergi mükellefliği devam ettiren ve en az 6 aydır oda üyesi olanlar seçme ve seçilme hakkına sahiptir.

Seçimden önce, seçme ve seçilme hakkına sahip üyelerin listesini askıya çıkaracak.

Üyelerin serbestçe bu listeleri inceleyip, itiraz etme hakkı olacak.

Ama oda yönetimleri bu kurallara tam olarak uyuyor mu?

Üye listeleri herkesin görüp inceleyebileceği yer ve süre askıda kalıyor mu?

Her seçimden sonra en çok itirazlar ve şikâyetler neler?

1 - Mesleğini yapmayı bırakmış, vergi mükellefliğinden ayrılmış kişiler listelerde yer alıyor. Yönetime muhalif bazı üyeler listede yer almıyor.

2 - Üye olan olmayan birçok kişi seçimlere yakın eski tarihle üye yapılıyor.

3 – Üyeler listeleri, ismim var mı? İsmi olanlar gerçekten seçme ve seçilme hakkına sahip bu mesleği yapan kişiler mi?” serbestçe incelenemiyor.

Sonuçta seçimler oluyor, genellikle eski başkan tekrar seçiliyor.

Listelere ve seçim sonuçlarına mahkemeye itiraz edilse bile, yargılama sonucunda “kongrenin iptaline karar verilse bile” itirazlar, temyiz derken o zamana kadar yeni seçim süresi geliyor.

Kimse de bir ceza almıyor.

İşte bu nedenle “KÜÇÜK ESNAF VE ZANAATKÂR ODALARI” yeni haklar elde edemiyor, hatta daha önceden elde ettikleri hakları ellerinden alınıyor.

Eczacılar birliğinin yaptığını yapamıyorlar.

Ülkemizde demokratik hukuk devleti tam olarak yerleşemiyor. 20.01.2010

Hiç yorum yok: